Gözlerim gözlerini bulsun kadınım
Buğulu bakışlar rehberimiz olsun
Girelim ucu açık bir yola
Dibini görmeden vaktin sevişelim
Teslim olalım birbirimize sonra
Terk etmek teamülün
Suçlu hep ben
Allah biliyor ya
Haklı kim
Mağdur kim
Olmuyor demek
Odamı topladım biraz evvel
Bir sürü eski not ve kitap çıktı
Çoğunu attım
Bez aldım
Geçmişin üstünden geçer gibi
Sildim rafı
Çok sevdim kadın seni
Çok sevdim…
O kadar çok sevdim ki
Sevgilimle buluşamadım bugün
Güya tiyatro yapacaktık onunla
Sen kızıl saçlı bir Nusayri kızı
Bense fütursuz kanı deli bir Ankaralı
Aşk desem aşk değil
Tutku desem hiç değil
Adını koyamayacağım bir sırrın adı
Belki de bu sır yaşadığın Antakya'da saklı
Başkadır Yahya Efendi'de kılmak
Bir Cuma Namazını
Sanki Boğazın üstünden
Arşa varır Allah nidaları
Üsküdar selam verir
Zor adamsın dedi
Zor adam nedir sence dedim
Sevgiyi hiç yapan adam dedi
Sevgi nedensiz hiç olmaz dedim
Dinlemedi
Oyalanıyor kalp
Teslim olmuyor fırtınaya
Vuruyor dibine aşkın
Ama vurgun yemiyor
Dalıp çıkıyor sevdalara
Kara nedir bilmiyor
Bırak keskin yaraların uyumaya yüz tutsun
Okuduğun sevda kitaplarına koy ayracı
Tecrübelerin demlenip sükuta ersin benliğin
Kapat artık sahnenin perdelerini
Değmez emeklerine
Benim kadınlarım naif ve güzeldi
Göz göze gelmek için aylar gerekirdi
Büyüsü bozulmasın diye sevdanın
Sevildikleri söylenmezdi
İçeride kor gibi yanan bir ateşti




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!