sevindim!
ağladım!
sustum!
yüzümde soluk
bazen bezgin
bazen küçük bir tebessümle...
durma sakın!
bugün yarın öbürgün
insanların arasına karışmak gerek.
klavuzluk etmek bildiklerin için
yol göstermek;
hayatın içinde alabildiğine koşarak
Sol kaburgamın altında,
Kalp denilen bir yer var.
Sen yokken, bir et parçasından ibaretti sadece.
Ama seni içine aldığı günden beri,
Her bir hücreme, her bir zerreme,
O hayat veren sevgini taşıyor.
Nazlı yarim,
Hiçbir özlem hiçbir hasret yazıldığı kadar değil.
Sinsi ve melanet bir kasvet sanki.
Ve ömürden ömür götürüyor.
Sabahları sonu olmayan karanlıklarla
Uyanıyorsun hiç istemeyerek.
kar öyle güzel yağıyorki şehrimde!
sahipsizdir diyebilsem,
yarim olacak.
yağdıkça kar üzerime,
sarıp sarmalayacak beni,
aşka salacak.
Bir nisan ikindisi.
İnceden ince yağmur yağıyordu.
Konuşmuyordum hiç.
Penceremden bakıyordum geçmişlere.
Küskündüm.
Gençliğimi ihtiyarlığıma dikiyordum.
Dışarıda güneş ortalığı kavuruyor.
Yaz sıcağı almış başını gidiyor.
Gölgeler bile isyan ediyor.
Ben zemheri halindeyim, üşüyorum.
Ne yokluk belli ne de varlık.
Mavilere yakıştırmışsın yine.
Suretin mevsimlerin en içli hali.
Garipsin vesselam bi o kadar sırlı.
İsmini arıyorum lügatlerde.
Lakin sana yakışacak kadar
Güzeli yok!
Yaşadım ne varsa bilinmeyeni.
Bazı yelkenli bazı kuş oldum.
Soluksuz tırmandım bitmez merdiveni,
Omzumda bin hayal bir tahta oturdum.
Gökyüzünün rengi sonsuz çiçek bahçesi.
Susadım.
Bir avuç su ver bana.
Çığlıkları yeri göğü inleten bu canıma.
Uslanmaz, kederli,
Bu talihsiz yangına,
Bir tas su dök hadi!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!