Ben dostluğu yüreğimde taşırım.
Kendimden parça sayarın dostumu.
İki elim kanda olsa bile,
Bırakmam bana güvenen uykusuzumu.
Yalan yanlış düşüncelerden arınmış,
yüreğimde sana ait kurumaz yaşlar var
hepsi seninle yaşıyor sevgimi reddetme
tanrının önünde bile eğilmez başlar var
senin önünde eğilen; gönlümü incitme
bahtiyar olurum yolun olur yollarım
hasretlerde yaşar ne varsa bir ihtimal kadar.
uzanır kısalır susturur zamanı.
yaşıyorum işte dünü,bugünü,yarını,
bilmem nereye kadar!
kırağılar toplanır saçlarımda kışın.
Geceleri gündüzleri karıştırmak yazık şey.
Hüzünleri katmak hep hayata, kahretmek…
Bir kördüğümü çözmeye çalışırken,
Bilinmez uçurumlara sürüklenmek…
Tüm baharları koynumda saklamışken,
Hiç bilmeden seni bende yitirmek…
Buğulara yazdım ilk cümleleri.
Nehirlere kağıttan yelken yaptım.
Şehirleri yollarda yudumladım,
Uykuda düş kurarken niceleri.
“Bulut” adı asıl yağdığındadır.
gözlerinde ışıyan yalancı yıldızlar artık
saçlarını savuran rüzgar; yalan
yüzünde bin yıllık özlemleri anımsatan
güneş bile bir hayal
leylaklar menekşeler krizantemler....
seni bana anımsatan yüzlerce şey;
bir anadolu türküsü,
yalın ve sancılı dönüyor dilimde.
ses ve sessizlik oluyor aniden.
sonra sen beliriveriyorsun karşımda.
sus pus oluyorum.
Şimdi şemsiyesiz,
Bir o kadar sessiz,
Yağmur bekliyorum.
Tazeliğiyle sarsın,
Beni kendiyle
Büyütsün istiyorum.
Sadece nefes almak mı hayat?
Bir sanattır anlayana.
Gülebilmeli,ağlayabilmeli,
Gerçekten ölmek gibi ölebilmelisin.
(Ölmenin de bir şanı olmalı tabiki)
Deniz mehtabı sarıyorken,
O lacivert derinliklerine.
Elini daldır hayata ki,
Bir şeyler takılsın ellerine.
Telaşım sende son bulur,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!