Sen alışkanlıklarım,
Unutkanlıklarım,
Sen kırılganlığımı alan,
Ihlamur çayı gibisin.
Bugünüm, yarınım,
Mutluluğun ta kendisisin.
Hiç yağmur yağmadı.
Beklenen hiçbir günde düşmedi rahmet.
Kuru bir ayaz olurdu sabahları.
Gün boyu dudak çatlatan,
Olağan üstü bir gün ışığı,
Sarıverirdi tüm doğayı.
Yaşanan, yaşatılan,
Belki de ilgisizlikten kurutulan.
Çiçekler arasında böcek vızıldamalarıyla,
Kuytuluklarından fışkırıp yapayalnız,
Unutulan bir sahil gibi,
Hayatımla başbaşayım.
yıllara yaslanma daha zaman var deyip.
geçer gider ömür dediğin, mum gibi eriyip.
yalnızca alemlerin sebebinden medet um.
o yola girmezsen senin de sonun olur uçurum
.....
ardı sıra yıldırım gibi yaklaşan apollo'dan,
ürkek daphne soluksuzca kaçıyordu.
tanımadığı bu esrarengiz seveninin,
her adımda saçlarında nefesini hissediyordu.
Bir alçak ağaççığım asırlık çınar değil.
Kırma dalımı ben de yaşayayım.
Gökte süzülen serçe bile naçar değil.
Kırma kanadımı, ben de uçayım.
Dağları delen coşkun nehir iken,
Siper ol bana sende durulayım.
Hünerli parmaklarda dolaşırım.
Bazen bir orta çağ şiirinde,
Bazen mistik bir kasidedeyim.
Adım güzeldir, sanım büyük,
Anlatılması en zor dizedeyim.
Geri gelen olmadı kaybedilenlerden.
Derildi heyecan çiçeği gönüllerden.
Yaz bahar olmasa da mevsimlerden.
Bir güz yeter ağlamak için.
Hasret bilmeyen acıyı ne bilir.
Hüzün alıp mutluluk dağıtan,
Yaşamayı göz yaşı ırmağıyla yoğuranım.
Güneşe, çiçeğe ve bilhassa geleceğe,
Göz perdesi kapayanım.
Baharı da bilirim yazı da.
hayat dediğin;
kimine göre berduşluk,
kimine göre melankoli,
kimine göre şarhoşluk
kimine göre aşk hali.
kimine göre bir boşluk.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!