Sözlerim seyyahlığını yitirdi.
Soldu yapraklarım tek tek.
Gözlerim yaşlarınla doldu taştı.
Yarım kaldığım günden bu güne dek.
Sustum günlerce, hiç konuşmadım.
Duyuyor musun?
Bir ezgi salınıyor rüzgarda,
Duyuyor musun gece mavisi.
Çok mu uzaklardasın yoksa,
Çok mu imkansızsın ışıklar sahibesi.
hiç sormadın.
ben ise anlatamadım sana,
bu yarım yamalak halimi.
oysa bir sorsaydın neler anlatırdım sana.
geceler boyu seni düşlediğimi,
gülüşünden nice çiçekler yeşerttiğimi...
bazıları yaşlandığını düşünür
her doğum gününde.
bence,
hayal edemeyeceği kadar güzel bir şeye yaklaştığını düşünmeli insan
ve sevinmeli.
Sorma dostum, bu halin ne diye.
Fırtınada, rüzgar değilim şimdi!
Anladım ki; son sözmüş, bu hediye,
Varda, var değilim şimdi!
Yaşamış değildim böyle saltanatlı.
sana benzeyen herşey senle çekip gitti benden.
o sudan berrak çocuk gözlerin yok artık.
kazınır içime yokluğun mevsimler döndükçe.
karlı bir günde elime düşen ellerin yok artık.
dün, seni kaybedince anladım
Yıldızlar kayıyorken meçhul dünyalara,
Yanı başlarındaydım, ben oradaydım.
Gelincikler uçuşuyorken dağ yamaçlarında,
Kokusunu almaktaydım, ben oradaydım.
Gece gerçeğiyle kararırken gök kubbe,
dün rüzgarda savrulan bir ses duydum.
senindir diye dolaştım,aradım saatlerce.
kaybettim dar sokaklarda ümidin sesini.
üşüdüm!
kahretsin!
yine yokluğunun sahibi;
kar kapladı yine yolları.
hiçbir caddeden sokaktan ses gelmiyor artık
ne bir siren sesi ne de köpeklerin uğultusu.
ıslak ıslak bir kar tanesi düşüyor omzuma
dünü düşünüyorum ve bir de seni....
yıldızlar kadar sonsuz
Biz.
Yani sen ve ben.
Çok ayrıyız, çok farklıyız.
Birbirimize gece gündüz kadar uzağız.
Senin albenili halin var;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!