Suya düştü hayaller aşkımız yarım kaldı
Hasretlikten öteye geçemedik seninle
Biz neşeyi beklerken hüzün kapıyı çaldı
Mutluluk diyarına göçemedik seninle
Sen gönlünü ferah eyle doğru yoldan şaşma yeter
Her mevsimin kış olsa da gelip çatar yaza çağrı
Helal olsun kursağında hak yolunu aşma yeter
Dağın ardı kaş olsa da elbet çıkar düze doğru
Seninle tanışmamız bir talih eseriydi
Çekip gittiğin halde darılamadım sana
Aşk romanlarındaki unutulmaz seriydi
Dur deyip de son defa sarılamadım sana
Bin dokuz yüz yirmi bir Sakarya Savaşı’ydı
Bu savaş başarının henüz daha başıydı
Gönüllere taht kurdu her kahraman erimiz
Gazilik ünvanıyla yol aldı seferimiz
Yıkılan gururumun ahir zamanı şimdi
Son bardağı taşırdın sanma ki çok toy beni
Yürekte tüten sevdan nefret dumanı şimdi
Ne sitem et boş yere ne yürekten duy beni
Karşılaştık onunla bir tesadüf eseri
Aklımı baştan aldı gördüğüm andan beri
Sanki cennetten çıkma tertemiz yüzlü huri
Gönlüm hükmetti akla süzüldü ona doğru
Sigaramın dumanı gibisin,
Ve tek farkınız bitmeyişin
ya da bitiremeyişim.
Ciğerime çektiğimde
Çevreme değil
Gönlüme yayılan.
Cevr- ü cefâ dört bir yana dağılmış
Yanlış denir yaptığın her doğruna
Vicdan yaprak döker dalı eğilmiş
Ayaz vurmuş insanlığın böğrüne
Bak evladım yaşam sınav gibidir
Dünyayı zevk sayanlara tu kaka
Zalim için mazlum bir av gibidir
Yetim malı yiyenlere tu kaka
Demek üç günlük aşkın bitti ve gidiyorsun
Az da olsa vicdanın kalmadı mı hiç senin?
Geçmiş bir de karşıma sitem mi ediyorsun
Yalan söylerken gözün dolmadı mı hiç senin?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!