Hiç aşık oldun mu diye sordular
Gözlerim dolarken sustuğum oldu
Hayalimi bile şerre yordular
Ömrüme nice düş astığım oldu
Yusuf’un kuyuya atıldığı gün
Hamza’nın islâma katıldığı gün
İsa’nın çarmıha gerildiği gün
Gözlerdeki yaştı ölümü anmak
Ali’nin çift uçlu dost Zülfikârı
Ömür deyip geçmeyin
Ömür servet demektir
Hak etmeden göçmeyin
Asıl ömür emektir
Kimi sahte emektar
Bir film şeridi gibi gözlerinin önünde
Maziyi hatırlatıp durur ömür dediğin
Geçip giden zamanın en değerli anında
Yüzüne tokat gibi vurur ömür dediğin
Gönlümü kaptırırken değmeyecek bir kula
Hep yanlış anlaşıldım suskunluğum ondandır
Resmen acı yükledim kaybolan onca yıla
Gülmeyen talihime küskünlüğüm ondandır
Seninle saadeti düşlerimde sakladım
Sen gidince umudum yarım kaldı öylece
Aniden yalnızlığın kapısını tıkladım
Geriye çaresiz bir durum kaldı öylece
Sana olan sevdamın değerini bilmeden
Kendince bensiz hayat sür diyorsun öyle mi?
Ayaz vurmuş gönlüme henüz bahar gelmeden
Her mevsimin tadına bir diyorsun öyle mi?
Şu talihsiz başımdan nice sevdalar geçti
Kalplere giden yoldum ama pişman değilim
Gönül laf anlamadı daima zoru seçti
Baştan sona aşk doldum ama pişman değilim
Artık döndün öyle mi bu aşk körü adama
Öyle huyun yoktu ki sözünde durmak gibi
Vefasız olmasaydın belki sevaptı ama
Bu sevda nazarımda günaha girmek gibi
Yahu bu nasıl vicdan her gün ayrı bir vahşet
İnsanlık köreliyor zalim saçıyor dehşet
Mevlam hain kuluna katından zulüm bahşet
Vatanın her köşesi artık huzura ersin
Doğru yolu bulana Rabbim selamet versin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!