Ben bir dağın ne eriyen buzuyum
Nede kıytık bir vadinin düzüyüm
Ben toprağın dalgalanan yüzüyüm
Gücün varsa gel önüme geç benim
Gündüz mavi akşam kızıl inciyim
Böyle mi olacaktı
Senin ile sonumuz
Hani seninle benim
Olacaktı oğlumuz
Adını benden gizli
Sevdalı yüreğim dönmeden çöle
Boynumu bükmeden poyraza, yele
Mademki olmuşum sana kul köle
Ellerimden tutsan fena mı olur
Çilemin üstüne çile ekmeden
Memleket sanki şasi
Her köşede bir asi
Bu nasıl demokrasi
Millet ışığa hasret
Berekette ki gürlük
Bülbül terk eğlemiş, bağı bahçeyi
Tanımıyor artık, gülü çiçeyi
Dost etmiş kendine, derdi çileği
Ağlar zarı zarı, vah diye diye
Yaban olmuş, hayallerde geziyor
Denizde dalgaları
Görür seni anarım
Giyme sakın alları
Göremesem yanarım
Rüzgarlardan uzak dur
Sayın, şiir sever dostlarım, bu şiiri(şiirse) yazmama neden olan gece saat 01-02 sularında gelen telefondur, alo diyoruz cevap veren yok kapatıyoruz tekrar arıyor
yaklaşık 7-8 defa telefon zili çaldı, sonuçta biz aradık karşımıza birisi çıktı, kimsiniz
bu telefonu niçin arıyorsunuz dediğimizde, gökteki yıldızlardan biri diye yanıtladı,
tabi biz doğal olarak telefonu kapattık, sağolsun, bir daha aramadı.bende o saatte
bu dörtlükleri, bu olaya atfen yazmış bulunuyorum,30.07.2003 saat:03.00
Kaşına gözüne doyamadığım
Düğmelere kıyıp soyamadığım
Yerine kimseyi koyamadığım
Bir insan bu kadar güzel olur mu
Cihanda bulunmaz emsalin eşin
Baştan sona hep aynıdır sansanda
Benim sevdam seninkine benzemez
Hiç sönmeden ateşlerde yansanda
Benim sevdam seninkine benzemez
Beni tutmuş küreklerle kürütür
Hiç bekleme derim diye kal burda
Ben zalimi zorla tutmam bilesin
Dertler beni elesede kalburda
Ben zalimi zorla tutmam bilesin
Bozulsa da fenim çarkım düzenim




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!