kendini muhatabın nazarında "ne söylese haklı! " kıvamına getirirsen artık kantarın topuzunu düşünmeyeceksin!
sabahında, akşamında, gecesinde
karabasan günler devirdi takvimler
bu şekilde kaç koçan tükettim bilmiyorum
hakkıma hançer dayandı tekbirsiz
mundar(!) olmam istendi zahar
bataklık gırtlağım hizasında
kayık senin
deniz senin
kürek başkasına emanet!
çok beklersin
gözlerinin
Bir ayağım yalnızlığımın kaldırımında.
Bir ayağım ölümden kopmuş
Mutluluğum vızır vızır geçmekte önümden..
Bacaları mışıl mışıl tüten Evler uyanmadan,
Ve tan yeri şakağımda Bir kez daha ağarmadan
Sabahın köründe açtım gözümü.
Gülümsedim balkonuma konan kargaya.
Atam yaşındaydı belli.
Neler görmüş neler geçirmişti kimbilir! ..
lakin hala direngendi hayata.
Hala güçlüydü kanatları...ve hala çok gürdü sesi.
dışarda, karla karışık yağmur yağarken kahvede soba etrafında büzüşen ahali televizyondan kârla karışık yalanlar izliyordu...
bunca senelik ömrümde karşılıklı olan yegane ilişkim:
hayatla olan münasebetim... o beni sevmiyor, ben de onu! ! !
Kârdan edilen zarar, zarardan edilen kârdan daha kârlıdır lakin kârdan zarar eden üzülürken, zarardan kâr eden sevinir.
saçlarını okşayarak uyutmamız gerekenleri ayakta uyutmayı tercih ettik... tabi olarak ta kaybettik! ! !
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!