İki sözcük bizi esir
Edecek değil ya zahir
Bu da geçer evvel, ahir
Evet deriz, hayır deriz
Evetimiz, hayırımız
“Nedir bu nankörlük, isyan
Gel de şimdi hesap ver
İşin, gücün tuğyan, nisyan
Gel de şimdi hesap ver
Hayatı sonsuz mu sandın
Ey gönül, uyma şeytana,
Gel gönül, sabreyle, sabreyle.
Ham iken çıkma meydana,
Gel gönül, sabreyle, sabreyle.
Zalim elbet zulmedecek,
Türk, Kürt, Çerkez, Laz demeyin
Varlığımız az demeyin
Dirliğimiz boz demeyin
“Gelin canlar bir olalım”
Birliktedir cümle rahmet
Giy melamet hırkasını
Göreyim seni er misin
Giy ki duyayım sesini
Hala “ben, ben, ben” der misin
Değiştir artık halini
Herkesin yanlışı kendine kardeş,
Gönüller kırmayan sözün var mıdır
Her nesne, bakana göre değişir
Gerçeği görecek gözün var mıdır
Kafa kırmak, gönül kırmak kar değil
24 Oğuz boyunun (Alevi’si ve Sünni’siyle) yiğit evlatlarına
Ne karaymış bahtın, ey Halep senin
Yanar, yıkılırsın duyanın olmaz
Ruhuna el atmış kanlı İblisler
Feryat, figandasın duyanın olmaz
Emrettiğin gibi kurdum dünyamı
Bir elif sevdası yaktı canımı
Ama öyle çok ki insanın hamı
Sevdamı avcumda köz eylediler
Bereketli yağmuruna muhtaçken
Birlikte rahmet var, bil
Yalnız Hakk önünde eğil
Fitne tek kılıkta değil
Akıllı ol, olma ahmak
Gökyüzü ala boyanmaz
Her yerde devlete yemin ettiniz.
Lokma büyüdükçe, kolay yuttunuz.
Hani, “Kendiniz içinse namerttiniz? ”
Hortumunuz kopsun, kanı bozuklar,
Soyu-sopu ve de dini bozuklar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!