Bilmem bu kahpeler bizi mi sınar,
Tarih okumaz mı, şaşkın mı bunlar,
Çin seddinde bile ismimiz çınlar,
Osmanlı torunu; Türkoğlu Türk’üz.
Kimseye bükülmez bileklerimiz,
Sevdim seni ben gönülden bir kere,
Ne söylesem şu kalbime nafile,
Sorma sakın nasıl düştüm bu derde,
Aşk yüzünden yazar yazar ağlarım.
Usandık her gün eyvah, eyvah çekmekten,
Kahrolduk her gün şehit yolcu etmekten,
Yoruldu bu Türk Milleti acı çekmekten,
Yeter artık; bi’ dur deyin bu kargaşaya,
Yoksa hesabı sorulur; soysuz maşaya.
Gözyaşımsın gözlerimden damlayan,
Bir yaramsın yüreğimde kanayan,
Türkü oldun kulağımda çınlayan,
Özüm sensin, sözüm sensin Gül perim.
Varlığın mı yaşattı, yokluğundan öleyim,
Anlamadın aşkımdan; sandın ki bir kölenim,
Emir erin miyim ki; gel deyince geleyim,
Mademki gidiyorsun, hadi git güle güle.
Yüreğimde alev saçar volkanlar,
İçerimde dinmek bilmez sancılar,
Yârden ayrı kadım bitmez acılar.
Bir damla gözyaşı dökmez insafsız.
Sis kapladı dağlarımı güneş görünmez,
Uzak düştüm memleketten; gitsek, gelinmez,
Yâre mektup yazdım cevabım gelmez,
Boş yere ağlama sus be gözlerim.
Her söylevde her nefeste sevgilim,
İsmin dudağımda bir hece benim,
Nerde şimdi umut dolu günlerim,
Aheste aheste kapanıyor umut yolları.
Unutmak ne kadar zormuş sevgilim,
Sevenler unutur derler yalanmış,
Hasret çekmesini kolay sanırdım,
Candan seven gülüm unutamazmış.
Bir çift yırtık ayakkabı, yamalı palto,
Yılmadan bir ömür çalıştı garip.
Bir lokma ekmeği beşe paylayıp,
Onuruyla, şerefiyle, yaşadı garip.
Okuduğum şiirleriniz her biri ayrı ayrı yorum yazılacak kadar güzel ve anlamlı ve profesyonelce yazılmış.Tebrikler.
Sonsuz selam ve saygılarımı sunuyor,kalemininize ve yüreğinize sağlık diliyorum.