Halimize bakıyorum da ey sevgili!
Bunu haketmek için bilmemki neyledik.
Yürekse istenen
En alasını verdik.
Sadakatsa istenen
En güzel örneğini verdik.
Oysa neleri anlatmak arzusuyla başlamıştım bu şiire.
O aşk rüzgarının kalbimizdeki ilk temasından başlayıp,
Senin son busenle alevlenen aşkımızı anlatacaktım.
Öyle şekilde görüldüğü gibi değil be güzelim.
Hissediliyor ama;
Anlatımı öyle zor ki;
Yine geleceksin.
O sevimliliğinle tozlu camıma.
Belki duymamıştır diye yineleyeceksin bilmem kaç kez.
Usanıp,yarına bırakacaksın.
Yarın da değişen bir şey olmayacak.
Hep bir umutla yoklayacaksın tozlu camımı.
Aşkımızın tek şahidi mehtaplı geceyi,
öpüşmemize şahit yıldızları,
Üzerinde yürüdüğümüz kumsalı,
Bizi gökyüzünden seyreden yıldızları,
Bedenimizi ıslatmış dalgaları,
Geri istiyorum sevdiğim.
Dün gece bir düş gördüm.
Ömrümce görmeyi düşlediğim tek düş.
Karşımdaydı Deniz,Hüseyin ve Yususf.
Beni soru yağmuruna tuttular.
Değdi mi?
Bu uğurda şehit olduğumuz diye.
Bir başkadır Ankara'nın Çankaya'sı
Sağlamdır.Bozulmaz hiçbir zaman mayası
Cumhuriyetin temellerini orada attı atası
Geliyor insanın içinden kurban olası.
Hep gönlümde olacaksın Çankaya'm.
Günlerdir tek,tek dolaşıyorum.
Üzerinde el ele dolaştığımız yerleri.
Laleleri tek,tek koparıyorum.
Canımın içine nasıl uzattığımı anımsayarak.
Allahıma dualar ediyorum.
Ne zaman kavuşacağımızı sorup,
Geçti bir ömür böylesine boşu boşuna.
Şu fani dünyada olamadım bir küp sahibi.
Altınlarım olduğundan değil,
Sevgimi dolduracaktım içine.
Saydım.Elime geçen küpleri bir,bir
Kırk kırık küp,
Daha tanımadan sevdiğim.
Uğruna düşünmeden ölümü göze aldığım,
Bozkırların en tepesinden derdiğim,
Birtanem.
Öksürüklüm.
Memelim benim.
İbibikler de öttü,karabaş ta havladı.
Göçmen kuşlar kaç kez gidip,geldi.
Sarı kızın buzağı bile gelin oldu.
Çiğdemlerden sonra kardelenler de çıktı.
Söyle bana neredesin sen?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!