Semtler arası tramvaydayım
Gece şehri yutmuş
Karanlıkla anlaşmışçasına
Şehrin ve durakların ışıkları
Direniyor yalnız buna
Kapının hemen kenarındayım
Bir toprak ki Türk toprağı
Ecdadımız yatıyor o toprakta
Gelip yerleşmişler ana vatandan Türkiye’mden
Konyadan, Karamandan, Afyondan
Doğmuşlar, Yaşamışlar, ölmüşler
Vatan bellemişler
Sigaramın dumanıyla karışık
Yudumlarken demli çayımı
Kız kulesi geldi gözlerimin önüne
Kızıl bir tan vakti
Aşkların temsili misali
Kucaklarken dünyayı
Her yerde
Barut ve kan kokusu
Her yerde
Çiçek ve toprak kokusu
100 yıl önce 100 yıl sonra
İnanılmaz bir ışık var
Hissediyorum,
Göremesem de gözlerini
Tıpkı ismin gibi
Işıl ışıl
Ve yansımış bu
Yazdıklarımı cevapsız
Bıraksan da
Feryadımı duymamazlıktan
Gelsen de
Hiçbir şey yaşanmamış
Gibi yapsan da
Her gece sokağın başında
Işığını gözledim
Seni görmek için bekledim
Neydi ki günahım
Beni gözlerine hapsettin
İki nokta arasında
Ölçülen,
İster mesafe, ister zaman
Olsun;
İki Noktanın
Tanımı;
Bir kuru ekmekle
Gün geçirdim sen bilmedin,
Sevdanın suyuyla yutkunurken
Sen anlamadın..
Sana uzanabilmek için
Bu yorgun Gönül;
Dağınık ve rüzgârlı.
Bir sonbahar akşamı
Takip ediyor
Menekşe kokularını.
Her yer karanlık sanki
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!