Gülümse şimdi hayata,
Bütün dertleri bırakarak arkanda.
Sev bir çiçeği dalında
Uçarcasına ellerini aç havaya.
Bakma çok uzaklara,
Öpücükler gönder mutluluklara,
Neler söyledim, birmektup yazasındiye
Neler düşündüm, neler gördüm düşlerimde.
Ne bir mektup, ne bir telefon vardı senden yine
Günler böyle geçti özleminle,sevginle.
Zaman ne kadar oldu bilmem son mektubun geldiğinde.
Benim sonum oldu bu son mektup.
Gece kondunun varendası altında
Sabahın ilk ışıkların da,
İri siyah gözlerini açarak
Siyah dalgalı saçlarını taradı.
Kerpiç ustası babasının,yıllar önce
Hey vicdan nerden çıktın karşıma
Şimdimi geldim aklına
Senin başka işin yok muydu?
Başka hayatlarda
Dolaşmak varken
Neden girdin hayatıma
Bir kapı ve kapının önünde çocuklar,
Oynuyorlar yerdeki misketlerle
Dertsiz, tasasız hallerinden memnuncasına.
Kaldırımda kapının önünde bir ağaç,
Dallarıyla kucaklamış güneşi
Gölgeleri doğuruyor gündüze.
Yağmurlu, ıslak caddelerde
Yüreğimde amansız bir acıyla,
Yarı sarhoş, yarı umutsuzca,
Yürüyorum karanlığa.
Bu ılık sonbahar akşamında,
Yokluğunun beni sarsan hüznüyle,
Yıllardır özgürce uçarak
Dağlar, denizler aşarak
Mutlu, mutsuz insanlarla tanışarak,
Hep mutluluğu yakalamaya çalışarak
Dolaştım durdum hayatta.
Sonra daha zamanımı doldurmadan
Gecenin karanlığında
Loş sokak lambasının altında,
Yine seni düşünüyorum.
Dolaştığımız bu sokağı,
Altında durup öpüştüğümüz
Bu sokak lambası,hüzünlediriyor yine beni.
Bu gece gecelerin en güzeli
Allah’ın kullarına en yakın olduğu gece
Bu gece kadir gecesi
Ellerimi ve gönlümü açtım
Allah’ım ben günahkar kulun olarak
Uzun Namazlar kılmadım
Gündüzle karışık geceler
Ruhlarla karışık bedenler
Sığınmak için rıhtım arayan
Sesiz sedasız ilerleyen gemiler
Denizin nemi ve tuzu takılmış
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!