Bir sis bulutu yükseldi göklere....
Kim bilir ne zaman indi? ! ...
Kimbilir ne kadar süredir yerde? ! ...
Her akşam silinmesi gereken
bir sıfırı daha batarken gözümüze yalnızlıkların,
seyran olacak bir samanlık aramadan
kırıklarını toplarız
sabrından çatlamış olan
çömleklerin ve çanakların...
Eğer şiirlerine maya olmuyorsa
perdesi yarı açık gözlerine
tek kat iple teyellenmiş
sözde bana dair özlemlerin süsü,
ve yörene kondurma çiçekler gibi
Her ayrılık,
yenisinin
pişikli bir finalistiydi...
Kaç sırat geçti de insanoğlu,
başında patlayan kabaklara
Menekşeye yanaştı minik arıcık
'Yoruldum izin ver konayım birazcık...
Sen konduğum çiçeklere benzemiyorsun
Polenlerinin tadına bakayım azcık.'
Büyüleyici bir çiçekti menekşe
Bu sene,
busene erememişken,
yol bilip, iz bilip gelememişken
“Dur orda, bekle” diyememişken
yorgan döşek sancılardan nasıl uyansın zaman?
Kabukları kolay kalkan yaraların
yasak parlayışlarına kasıtlı
şiirler karalarsın ya,
titrek öpüşlerin
aptalca büyülenişi
Kafdağı'nda yaşanmış
bilinmedik bir masalın içinden
bir martı süzülmüş denizin kıyısına...
Kıymetli bir mücevheri
......................yerde bulur da bir hayvan
Parlaklığını pek beğenir
Mevsimlik bir çiçekti gelincik…
İnsan ayağının değmediği
Kem gözlerin etkileyemediği
İlkel hırsların göremediği
Ücra yeşilliklerin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!