Annem ve babam, okula başlayacağım zaman
çantaların en güzelini almışlardı bana.
Umutların en güzelini
tokalarımla beraber takmışlardı saçlarıma.
İlk gün, endişelerini, gözyaşlarıyla katıklamışlardı.
İlk aldığım harçlığı, yirmi yıl sonrasının sermayesi saymışlardı.
Gönüldeki
..ihtilallerin
....ezdiği
......gerçekleri
yok sayarken kiracı;
Kalem yorgun...
Taşınamaz olmuş
...omuzlarındaki küfede
......gün be gün ekşiyip
.........dolup taşan gidişin...
Bir şiir imparatorluğunun
müridi bol bir şairiyken ben,
ansızın gerçeğin üstündeki örtüyü
kaldırıvermiş kalemim...
Aşkın kor zamanları,
Sağ gözü seyriyen şiirlerde,
hayra yorulmuş çapaksız bekleyişlere
telli duvaklı düğün yapmışlar...
Eni konu törpülenmiş sözcükleri
avansı önceden verilmiş çığırtkanlarla
Eylül,
derin sessizliğin boynuna
her gün yavrulayan özlemlerini
paha biçilmez
inci bir kolye yapmıştı...
Bana "Ahım şahım şairsin..." diyenler,
sadece yol alırım kalemin hallince...
Bayatlayan kara haberlerle takas ederim
al takke ver külah...
Kaybetmemek için
sımsıkı
kenetlediğin
avuçlarından
bir kum gibi
akmaktayım
Kargalar sofrasına
......................ak güvercin yaklaştı
Doğan güne rağmen
.......................uzun süredir açtı.
Onun için mutluluk
.......................bir lokmacık aştı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!