Şehir sensizliğin hükmündeyken,
kendi rüyasını gördürür şimdi
belleğimi yurt edinmiş fukara dizeler...
Yine bir pazar...
bu gün dünkü kadar benimsin
dün ne kadar benimsen
bu gün yüreğime o kadar ekilecek
Yüksek harda fırınlanmayan dizeleri neyleyim?
Hey sen,
gözleriyle kılıç sallayan
kaşlarıyla kalkan kullanan beyim,
tek kalem darbesiyle
Severken korkmadık ki günahından...
O yüzden her sabah yeniden uyanan gün
vaz geçmez olmuş ahındannn...
Hani diyordun ya, Bir kahvaltı yapmalıyız seninle...
Şöyle yeşilliği bolundan...
Bir nebze ise, ölümsüz anların milyon kerelerinden
Unutulmayana namzet ise hala yaşayan tebessümlerden
Ve aşinaların inancı, güvenci ise bu evliliği var eden
Kutlu olsun dostlar, darısı sizin başınıza.
Biz sizin önünüzde elele vermişiz.
horoz dövüşü canlı yayınların
hengamesiyle oyalanırken insanlar
birileri
Doğan her günle yeniden yeşeren taze bir çiçeğin
kokusu beliriverirdi gülüşünde...
Yaşamın çocuksu coşkusunu yok edemediği
pırıltılar yüzerdi gözlerinde...
Dingin bir düşünce pınarına sahiptin, yedi veren...
Ve avuçlarında hiç kimsenin tanımadığı iyi niyetleri vareden...
Köpürdükçe
değirmen kanatlarını döndüren sözcüklerin
kanallarında boğulurdum her gece...
Oysa bilirlerdi ki
şiirleri de gençliği kadar uzaktı şairenin.
Seçeneklerde gizli
…………………doğruları
…………………………….ıskalarken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!