Şu bağrımın başına
Tuz gibi çöreklendin
Su kattın pişmiş aş'na
Dağ taşa sürüklendin
Etme eyleme dedim
Sakat yürekle aşk mı yaşıyorsun
Fesatlıkla kaynayıp taşıyorsun
Dag tepe koymadan hep aşıyorsun
Karga gibi çöplükte geziyorsun
Sevgili değilsin dost hiç değilsin
Sakın deme bahtım kara
Allah düşürmesin dara
Herkeste var kötü yara
Sor elalaleme garip kula
Kimse kimseyi pek bilmez
Bir zaman dost dostu bilir satmazdı
Alış veriş eder kazık atmazdı
Sevdiğin saf sever hile katmazdı
Makbulmüş eskiler dirilir sanma
Kusur kulda, tekin olmalı yolda
Bu dünyada fakir zengine yüktü
Gönül evine de zan, zillet çöktü
Hak isteyip haklı, yalancı çoktu
Bir gün yüce divan kurulur derim
Zalim; ele, dile zehirli özüm
Konu komşusundan sual eyledim
Yemek pişirmeyi bilmezmiş Melek
İlan edip bak herkese söyledim
Suratı asıkmış gülmezmiş Melek. Dilibal
Hâl bilmeyenlere ahval sorarsan
Harap olmuş senin ömrün hep riya
Kavlin yalan dolan gerçeksin güya
Günahsız masuma yaşattın rüya
Özün sözün başka çekmesen zora
Bilenir geçmez ki düşman yarası
İnsanı tanı ki kula kulluk etme
Kalbini aç kamile sözünü yutma
Bir adıma on adım hesabı tutma
Yaşarken kin tutan canını yorar
Kader bağında var izimiz bizim
Hakiki dost
Dile vurmaz kötülükleri
Kıvrım kıvrım kıvrılır da
Taş yutar gibi
Zorlar kendini
Açar incitmeden seni
Şu cihanda neler var neler baksan
Şükret gün bulup gün yeyipte toksan
Bu öyle bir zaman olmuş ki! Bıksan
İntikam hırsına hiç düşme dostum
Hayat, mücadele kullar yılmamış
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!