İmanın yoksa dünya varına hiç güvenme
Malım, mülküm, saltanatım var diye övünme
Farkında olmadan erirsin sonra dövünme
Neden gelişi güzel dolup ta taşıyoruz
Kalıp dünyanın sefasını sürmeli misin
Yazın kavurucu sıcaklarda,
Yalın ayak yırtık mintanla,
Elinde çapa tarla başında,
Ot ayıklar kavurucu sıcakta.
Peşinde elçi başı,
Çalış çalış uyarısıyla….
Ben kötülerle bir arada duramam
Cahile laf edip, mânâ kuramam
Sütü bozuklara soru soramam
Dar ağacı kurup yüzsün isterse
Dünya nazarında yıkıldı tahtım
Kadın ki!
Hor görülen, ezilen, sevgisizlikte silinen
Gözü yere, yüreği göğe dikilen
Kadındır kadın
Sevgisiyle tükenmişliğe rest çekip
Yaşamak şart değil öğrenmek için
Bazen yaşayamamak bir güzelliği
Onun için düş biriktirmek
Daha asil ve erişilmez yapar kadını
Erişilmez...
Ve de tutkulu kılar kadını
Kadın; doğuran, bakan, besleyip büyütendir. Her türlü tehlikeden koruyandır Çoğalmayı sağlayan en büyük insan. Doğumdan ölüme kadın olmak Yüce Rabbım’in mucizesi olsa gerek. Kadın; evde anne, eş, abla, hala, teyze. Dışarıda aşçı, işçi, bakıcı, temizlikçidir. Tarlada yabanda ırgat vs vs.
Dünyadaki tüm kadınlar eşitlik, özgürlük, daha iyi bir yaşam, sağlık, huzur simgesi. Kadının aile ve toplumdaki yerini ön plana çıkarmak toplumun en saygın görevi olmalıdır. Üzerlerindeki maddi manevi, sosyal yükümlülüklerini hafifletmek, hak ettikleri yaşamı kendilerine sunmak dünya erkeklerinin boynunun borcudur. Kadın; bir insan bir dişi olarak düşünüldüğünde, en fedakar en çalışkan ve en çok üreten bireyler.
Dünya kadınları; canla başla, can hıraş bu kadar kendini feda ederken, toplumda hak ettiği saygı ve sevgiyi görmemektedir. Hep ezilen, hor görülen, sermaye edilen, dayak yiyen, gereksizce sebeplerden dolayı canına dahi kast edilendir. Allah’u teala tarafından kendine sunulan yaşamı zehir edilen ya da yaşamı elinden alınan kimselerdir. Ne kadar hukuk kadınları, erkeklere karşı eşitlik hakkı verse de bu karşı kimseler tarafından hep rafa kaldırılmış, kadına eşitlik yakıştırılmamıştır.
Kadın; toplumun birçok kesiminde ne kadar göz ardı edilse de kadın tek başına hep bir adım öndedir. Kadın; işçi, siyasetçi, idareci, sağlıkçı velhasıl kadın her yerde hep bir adım önde. Toplum erkeği ise bunu hep görmezden gelmektedir.
Atatürk 1924 anayasasında kadınlarımıza yaşamlarında birçok hak tanıyarak kamu ve daha birçok alanda yollarını bir nebze de açmış yaşamlarında kendilerine özgürlük tanımıştır. Bir toplumun uygar olabilmesi için ya da o topluma uygar denilebilmesi için kadınların her kesimde yer alması, özgürlüklerinin kısıtlanmaması gerekmekte olduğunu göstermek istemiştir.
Girdiği her kurum ve kuruluşta, yapıcı, programlayıcı, düzenleyicidir. Her zaman, tıpkı aile düzenindeki olumsuzlukları kaldırıp yok ettiği gibi. Kadın; evde ana olabildiği gibi uzayda astronot olmasına imkan tanınmalı derken demek istediğim; yerden, göğe önemini vurgulamak istememdendir. Her kadının kendi toplumunda özgür ve aktif olmalarına fırsat verilmelidir.
Harcadın ömrümü vicdansız yıllar
Bulamadım mutlu can hep tarumar
Kim bilir kim etmiş bize intizar
Şu dünyada mecnun gezdim gezeli
Alnıma yazılan beterden beter
Kapkara gözlerle öyle bir baktı
Sandım yüreğimde şimşekler çaktı
Boynun büktü yana, kaşların yıktı
O mahsun hâlinden sakındım saldım
Bir gariplik vardı yüzünde sezdim
Konu komşusundan sual eyledim
Yemek pişirmeyi bilmezmiş Melek
İlan edip bak herkese söyledim
Suratı asıkmış gülmezmiş Melek. Dilibal
Hâl bilmeyenlere ahval sorarsan
YAĞMUR GÖZLÜ ANALARIN AĞIDI
Ey turnalar turnalar
Hasret bağrım yaralar
Bahar geldi gül açmış
Ben giyerim karalar



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!