Kim derdi ki bir gün çekip gidecek,
Canlıydı gördüm,cansız bedeni kefen giyecek,
Hemite’den toprak gidecek mezarına serpilecek,üstünde de otlar bitecek
Garip Kemal’im yurduna hasret gidecek.
Canından can alır ecel sonunda,
Bırakıp her şeyi O’da göçtü dünyadan
Sorar susar yüreğim
Sensiz ağlar gözlerim
Gel herkesten kıymetlim
Sensiz yorgun yıllarım
Kırık döküntü gönlüm
Konu komşusundan sual eyledim
Yemek pişirmeyi bilmezmiş Melek
İlan edip bak herkese söyledim
Suratı asıkmış gülmezmiş Melek. Dilibal
Hâl bilmeyenlere ahval sorarsan
YAĞMUR GÖZLÜ ANALARIN AĞIDI
Ey turnalar turnalar
Hasret bağrım yaralar
Bahar geldi gül açmış
Ben giyerim karalar
Yıpranmış hayatla sürülen ömür
Bazen sönük bazen alevli kömür
Kıldan ince kılıçtan keskin emir
İki cihan hesap verir kalp kıranlar
Dönüp bakın hele dertle derildik
Güzelin gönlü mağrur olur gözüm
Emanet ehlinde sır değil ki yük
Anlayabilene doğrudur sözüm
Söyleyecek laf çok, muhatabı yok
Baktım uzakları yakın edemem
Ordum, vatan millet zor kalmadıkça
Ateş çemberine dalmaz arkadaş
Şehitlik rütbesin giyip almadıkça
Hakk'ın kapısını çalmaz arkadaş
Vatana uzanan eli kırarız
- Vebali-
Melek hanım atışmaya
Söyle nerden başlayalım.
Varsa yanıp tutuşmaya
Közden, ferden başlayalım
Hissetmeyince canda cananı ruh, dökülürsün
Onsuz titrer yüreğim ki tel tel sökülürsün
Yangın yerine döner de bedenim bükülürsün
Sabrederek sevdanın yükünü çekmektir aşk..
Hele ki kapılmışsan merhametsiz seline
Ya’Rabb ihtiyacım var nusretine
Hasret cana sarmış seziyorum ben
Cevap bulamadım aşk hasretine
Düşündükçe bağrım eziyorum ben
Bir selam salsam alır m’ola aşktan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!