Böyle yağmurlar nisan da mı yağardı şehrime
İklimlerim mi şaşırdı ben mi üşüyorum
Geç mi kaldı ilk ışıkları güneşin,karanlığıma
Sen mi gitmişsin sevgili,ondan mı şaşkınlığım hayata
Oysa rakamlarımdın sen benim
Duyuyor musun
Sana koşan ayak seslerini şarkıların
Ve benden kaçan fısıltısını
duaların.
sonuna gelmişliğin çivisi çakılmış gibi
Adını yazılı tahtalarıma
Okunduğun da
Hala unutmadığımı sanacaklar seni
Bir köşesinde kalbimin
Üstünü kül kaplamış kor parçası gibi
Serseri bir rüzgarı beklediğime inanacaklar
yalan mı söylemeliydim
seni pembe düşlere garkedip
beyaz bulutlar üstünde mi tutmalıydım
haklısın,adamı değilim bu dünyanın
eskimiş bir yerinden almışlar beni
getirip kapının önüne koymuşlar senin
önce susarak başladık
çok mevsimler devşirdi dudaklarımız böyle
hiç konuşmadık
kimsesiz bir sokağa sahip çıkmışken ikimiz
birden tüm ışıkları sönüyor hayatımın
Artık sayamıyorum
bİldiğim bütün aritmetik formüller
ve kesirli işlemlerin
sana çıkmıyor sonucu
gitmişsin..
Dilimdeki bu tad
yüzümdeki ifadesiz bakış
Hiç ısınamaması ellerimin
Boşuna bakışlarım hayata
Etrafımdaki bu usanç duvarları
Esbabımın yenlerindeki bıkkınlık
Sen ne yaptın be çocuk
Kanadın mı vardı
uçmaya kalktın
Geleceğe karanlık bakan gözlerinle
Dibe vurmuş ümitlerini sarmaladın
Hazır gitmişsin
Sebebi sudan bahanelerin de üstünde buğusu
Sıcağına oturmadan ilişip yanı başına
Senden şiir yapmak vardı şimdi.
Unu şekeri hazırken helvanın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!