Neresinden başlanır bilmiyorum
Anlatmaya
Başını ellleri arasına almış bir adam
Gözleriyle yolcularken uzakların türküsünü
Yağmur inadına yağarken akşamın avlusuna
Üşümek tensel bir tepki olarak kalabilseydi keşke
Kader ağlarını örünce
Çocuk doğar ölür anne
Belki de en çok bu yüzdendir
Poposuna yediği iki cılız şaplağa sebep tuttuğu
Ağlamaları
vakit akşama sardı
telaştadır şimdi anneler
hüznün balkonu boşalır birazdan
vedaların beş çayında buluşur sevenler
kimi sıcacık yuvasında tütsür hayatı
kimi köprü altlarında ısıtır avuçlarını
renksiz kokusuz
şekilsiz bir siluet
kırıklarına düştü aynasının
sesini koklayamamak üzmüyor kulakları
yüzünü görmekten korkmuyor elleri
şimdi durup dururken
nerden aklına geldi ki
halimi hatırımı sormak
görüyorsun işte
Şiire benziyorum bende
Biraz eksik biraz aksak
Sabahı uzak bir gecede
Çözümsüz karanlığın bilinmeyeleri
Ve karekökü sensizlik olan soğuğun
Eksi değerleri ile çarpılmaktayım
Aşkın aritmetiğinde
Biraz hayatı öğretmişken sana
Şiiri biraz da
Vuslat tadında gülümseyen ayrılığı
Kör akşamlarda umut biriktirmeyi
Öğretemeden aşkın
Tek başına yaşanmayacağını
Herkesin duası kabul olur mu
Her açılan el mevlaya
Dolar mı
Hiçbir şey istemiyorum
Kimseden
Suskun bütün sabahlar
Öğlen topal ikindi kör akşam ölü
Dipsiz kuyu kadar karanlık geceler
Zaman sensizliğe yenilmiş belli
Boyumca üşümüşlüğü var ellerimin
Kapı önlerinde çaresiz anne bakışları
Bugün içimde bir başkalık var
Duman duman efkar tütüyorum
Asılmışım Cem Karaca şarkılarına
Bütün sevdalara başkaldırıyorum
Kim der di yağmur yağar tebessüme
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!