Usandım bu candan
Canımı bezdirdi acılar
Neler çektim acımasızlardan
Seviyorum deyip bir kaşık suda boğdular
Aşkı seven sevdayı bilen
Öyle bakma bana
İçimi karatma
Seni gökteki yıldız sanıp
Başıma taç yaptım
Sevgine hürmet ettim
Yuvanın temelini oluşturan
Geceler boyu uykusuz kalan
Sevdiklerine kol kanat olan
Yine de bahtı karalanan
Diğer adı aşktır, sevgidir
Adım gülistan
Gökkuşağıyla aynı yaştayım
Adaletin rengi yeşil emeğinki sarı
Ve direnişimi kırmızıya boyadım
Adım gülistan
Yüreğin bana çok uzak
Değil sana dokunmak
Seni sevmem bile yasak
Şaşırdım ne yapacağımı, söylediğim suç
Bu kadar yakınsın bana
Nasıl iş bu
Her yanına çiçek yağmış erik ağacının
Her taraf ışık içinde yüzüyor
Neresinden baksan gözlerin kamaşır
Oysa ben akşam olmuşum
Uzaksın sevdiğim uzaksın
Çöldekine bir su damlası kadar
Kutuptakine güneş kadar uzaksın
İhtiyara gençlik kadar
Tohuma ağaç kadar uzaksın
Yoruldum artık
Hayatın kötü zulmünden
Üzülüyordum benden uzaklaşırken
Attığın her adımda
Ne yapmam gerektiğini de
Bir geçmiş olsun var ardımda
Bir aşk uğruna bedeni düştü yanı başımda
Sonrada ruhunu feda etti gizlice
Hiç bir şeyi düşünmeden, ne olduğunu bilmeden
İlk karşılaşmaydı
Efkârın biri bin para ettiği is kokulu ellerimde
Soluklanıyor yüzüm
Sessizliğin yumruk olup dayandığı ve bir bıçak gibi
Ömrün sus durağında bilenen bakışlarının gizlendiği yerdi
Kaç sevda prangası vurulması gerekiyorsa kalbe
2012 de yazılıp hem dergi hem de internet ortamında yayınlalanan şiire bir "zil takarak" kendi adıyla yayınlayan arkadaş. "Ölüm" adlı şiiri silmezseniz bu sitenin yöneticisi ile görüşeceğim.