Babamı kaybetmişim, henüz beynimdedir ölümü
Kabullenmemiş iken hayatta
Ve büyümeye yakın öğrenmişim
Özgürce, kendi irademle haykırmayı
Haklarım varmış gençliğe, hevesle geçtiğim sıralar
Gül yüzlüm acımadan benden ayrıldı
Yüreğim ilk defa bu kadar çok yandı
Elimde bir resmi birde içimde sevgisi kaldı
Sönmedi aşk ateşi hala yakıyor vay başıma vaylar bana
Düşmüşüm ki öyle bir sevdaya
Bir yankı var kulaklarımda
Hep seninle ilintili
Vazgeçemediğim
Kendimi vazgeçirtemediğim
Akşamların sabah olduğu
Gözlerin bir kilit vurdu gönlüme
Senden başkasını hiç sevemedim
Ne engeller koydu kader önüme
Yine de ben senden vazgeçemedim
Aşkın ateş oldu kahrolmam için
Ey hayal kolik kabuğunda çürüyorsun
Divane olmuş aklın duvarlara şiddetle çarpıyor
Niçin, yalnız yaşadığından hep şaşkın mısın?
Kalbin daha soğuk olurken ve nihayet taşa dönüşürken
Hayal kurduğun için seni cezalandırdım mı?
Hasretinden dolan gözyaşlarımı
Gönlüme dökerek vazgeçilmiyor
Aşkımın şahidi bakışlarını kaçırsan da
Yine de senden vazgeçilmiyor
Aşkından olsam da deli
Her gece ağladım
Sen yanımda yoksun diye
Gece boyu yollarını gözledim
Belki bir köşeden çıkıp gelirsin diye
Hiçbir zaman unutmadı gözlerini gözlerim
Nasıl ağaçlar ayakta kalıyorsa yıllarca
Ben ise seni severek yaşadığımızı zannederek yavaşça çürümüşüm meğerse
Nasıl da yıllarca kök saldı aşkın içime, dallarıma, yollarıma, yıllarıma
Kollarımı sana her uzattığımda biraz daha fazla kanadımı kırdığında
Yalanlarınla ayaklarımı hep kendi yollarına çıkartışına kanmak isteyip sustuğumda
Salla elini
Son bir defa
Bir avuç tanrı selamı
Bırak ta git
Uçan kuşa
Ellerimi tut üşüyorum
Sar beni canına seviyorum
Sensizliğin nöbetine bırakma
Uğruna ölen, uğruna yanan beni ağlatma
Ne desek boş ne desek hoş
2012 de yazılıp hem dergi hem de internet ortamında yayınlalanan şiire bir "zil takarak" kendi adıyla yayınlayan arkadaş. "Ölüm" adlı şiiri silmezseniz bu sitenin yöneticisi ile görüşeceğim.