Yaşamayı özledim; nankörsüz,hainsiz,
bedelsiz.
Tutabildiğim kadar...
Vurulduğum kadar...
Yorulduğum kadar...
Savaşmaya mecbur ettikleri kadar...
Yaşamayı özledim; duvarsız,figansız,feryatsız
ve dilenmeden.
Soygun yapmadan yolunu kesip hayatın.
Eşkıyası olmadan...
Dil bilmeze dil dökmek,sitem ekmek,
boyun bükmek...
Gücünü aklından almıyorsan; sen aslında kendini güçlü sanan zavallısın.
Gücünü dişiliğinden alıyorsan, bu kez kişiliği bitmiş kaliteli bir alçaksın.
Sen serhatta sabahı bilir misin?
Issızlık kaplar içini,
bir kuş sesinden öte kimseler yok,
nefes almak yeniden dünyaya geliş,
bir kaç saniyede bir diriliş,
iç çekmek lüks...
Kel olmayan bilmez saçın kıymetini.
Düşmeyen bilmez düşmenin maliyetini.
Hangi yönden bakarsan bak.
Ne düşünürsen düşün.
Ne anlarsan anla.
Ben bu yüzü bir yerden hatırlıyorum.
İnatçılar ülkesine hoş geldiniz.
Nerye gitseniz başınızda inatçılar biter.
Bazen menfaat icabı kırılsa da bu inat için için kemirgendir.
Elinde imkanı olsa, ne inatlar üretecek mübarek.
Kup kuru, su katılmamış inatlar bunlar, gel vatandaş!
Kadın inadı bir alem, erkek inadı bir başka alem.
Çıka çıka sonu gelmez yokuşun.
Bağlandım yokuşa düzün yok senin.
Yıktın beni ne yıkışmış yıkışın.
Karşıma çıkmaya yüzün yok senin.
Bazı efkar düşer, sitemler bazı.
Eriten bir zaman, donduran zaman.
Göçüren bir zaman, konduran zaman.
Yürüten bir zaman, durduran zaman.
Ne varsa dünyada zamanın işi.
Ağlatan da zaman, güldüren zaman.
Boş olur söylevler, boş olur sözler.
Geçmişi silmeyi göze almışım.
Yara başka yara saramaz bezler.
Gerçeği bilmeyi göze almışım.
Durduramaz beni ne dert ne cefa.
Beni anlamazsın diye korkuyorum.
Başka korkularım da var.
Sırtımdan vurmak gibi,
durmak gibi,kırmak gibi.
Bir akış biliyorum; suyu kaynaktan çıkan alan ırmak gibi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!