Gör, ne hale düşmüş erkek denilen.
Zavallıdan beter zırlar zavallı.
Karışmış kanları göz yaşlarına.
Bir kadına çatmış, bir kadın çarpmış.
Yakın zamana kadar kendini erkek sanıyordu.
Aldanıyordu...
Umut gizledim dalga dalga...
Sevda gizledim yanık yanık.
Gençliğimi gizledim, baharımı gizledim; çiçeklere hasret.
Göz yaşları gizledim bardak bardak.
İnsan gizledim durgun, bulanık....
Ne varsa gizli saklı kaldı derinlilerinde yüreğimin.
İşine gelmeyenlerin kötüsü.
İşine gelenlerin en iyisi.
Silahlı, teçhizatlı üstelik atlı.
Gizlide hükümdar.
Açıkta masum.,
Korunma telaşı...
Hesapsız atılmış bir imzanın kurbanıyım ben.
Bir dönüşü olmalı her hatanın.
Canına okumayın imza atanın.
Ne bu vahşet, çile, acı, darbe.
Mahkeme kapıları, töre kalıpları, kadın hakları...
Ellerimle aldım başıma püsküllü belayı.
Kadında formülü var vurup kaçmanın.
Yaralamanın...
Ziyan etmenin...
Çekip gitmenin.
Hatırlatmanın da formülü var kadında.
Hatırladıkça isyan edilir, efkarlanılır, yanılır.
ey gökyüzü biraz gül
ne o surat asışın
düşen yağmur damlası gördüğüm kap kara bulutlar
bu kaçıncı bakış
bu kaçıncı yakarış
güneş nerde
efendiler ve köleler
insanı mı köle mi
kölesini seven efendi mi
efendiyi öven zihniyet mi
zenginler ve fakirler
Sen uzaklarda
taaa dağların ardında
birkaç satır yazı
birkaç sitemsin şimdi
bense farklı birşey değilim
ne kadar çok isterdim farklı olmayı
ağlamak istiyorum
rüya değil bu gördüklerim
tozlu bir yol kıran kırana koşan atlar
savuralacak gibiyim
güneşte bir yandan kavuruyor
ne toz duruyor ne atlar duruyor
Ben senin direnişini sevdim.
Çadırında kurşun yuvaları.
Yoksulluğa boğulmuş bir köy düşün.
Bir kaç hane.
Bir kaç öykü.
Bir kaç efsane.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!