Gözlerine kendi elleriyle mil çeken bir insan...
Ayaklarına pranga vuran...
Durduk yerde kuduran...
Gülümsenmek için gülün duruma düşen...
Tek taraflı maç, hakemsiz, seyircili...
Güya tutulmuş;
Bedenleri param parça bu toprağın altında.
Ölümle dalga geçenler bu toprağın altında.
Öldüklerini sanma onların.
Bakıyorlar,görüyorlar.
Satmaya çalıştığın bu toprakta binlerce çürümüş beden.
El attığın her yer kanla sulanmış.
sen bir insan kadar acımasız ve duygusuz olamazsın
hayvanların karınları tok olduğunda dokunmazlar
ya insanlar
işte orada dur
ve dikkat
onların karınları tok olsa da gözleri açtır
Gel dindirme çok ağlarım sızlarım.
Felek beni ateşlere yar etti.
Üşüyorum kışa döndü yazlarım.
Umudumu sulu yağan kar etti.
Elim atsam yılan gelir elime.
elinde bir deste çiçek bekliyor bir köşede
soğuk ve yağmurlu bir istanbul akşamı
gelen geçen ona bakıyor
oralı bile değil adam
kaç saat oldu bekleyeli diye sorasım var
önce yaklaştım sonra vazgeçtim
korkudur insanca yaşamaya engel
boşver diyip geçmek adı altında
bir takım teselliler
ve sürü sürü çelişkiler
vazgeçse alışılmıştan
vurmak için davransa silahına
önce ben dünyaya geldim
sonra dünya bir hışımla bana geldi
çok şey istedi
oysa ben istememiştim gelmeyi
o üsteledi
güya misafirdik
Biz söz vardır dahası yoktur.
Biz söz daha vardır, düşer yerlere, bin kez yalan olur.
Ocaklar yıkar, canlar yakar.
Tükenirsin yetmez.
Çekersin bitmez.
Ekersin yeşermez.
İnsan doğar güneş gibi,ay gibi,yıldız gibi.
Onlar bile sönük kalır yanında.
Bir yürek doğar dünyaya; anlam olur,ışık olur.
Neye yarar o dünya insan yoksa,sevgi yoksa,dost yoksa.
Gökyüzü görülmüyorsa; görülüp düşünülmüyorsa ne çıkar bundan.
Çiçekler dokunulmuyorsa,koklanmıyorsa çiçek olmuş ne anlamı var.
Yaratan yaratmış bildiği varya...
Sitem eylemek kimin haddine.
Aklı ziyan eden davranış biçimleri..
Aklın ermediği tutumlar...
Kalpleri parçayan yaşam kesitleri...
İçinde binlerce sorun barındıran bir dış görünüş.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!