Ölmeğe tamam.
Sönmeğe tamam.
Ağlamaya tamam.
Yoksulluk da tamam.
Sen tamam değilsin.
Savaşıyorum.
Al sana aşk.
Al sana tutku.
Al sana merak.
Al sana kalp çarpıntısı.
Ayakların yerden kesilsin istiyordun.
Hayatını yerden kesti.
Aptallık etme dedim.
Anlamdın.
Aslına dön dedim.
Dönmedin.
Aklını başına al dedim.
Almadın.
Al sana bir duygu.
Şak diye vur kalbine.
Körü körüne yaşa.
Aslı bozulmuş, yozlaşmış.
Şekilcilik ve menfaatle uzlaşmış.
Bu ne çeşit duygudur.
Yakmadan değeri anlaşılmıyor.
Yıkmadan anlaşılmıyor...
Vurdukça değerleniyor.
Sömürdükçe güzelleştiği söyleniyor.
Çokta uzunu iyi değilmiş.
Anlatmaya çalıştığım galiba bu değildi.
İnsanlar eğildi, dağlar eğildi; yetmedi.
Gururlarda yerle bir oldu yine yetmedi.
Bir inattır tutturulmuş, yutturulmuş, baş köşeye kurulmuş.
Sonra adını aşk koymuşlar, doğduktan milyon yıl sonra.
Bir kelimeye binlerce anlam yüklenir.
Köreltme beni.
Alma beni.
Satma beni.
Deli etme beni.
Çekiştirip şu bir araya gelmeyen yakamı.
Yalvarıyorum bırak beni bana.
Sen şekilden şekle girensin.
Sen şekli şah edensin.
Sen kör karanlık kuyları aydınlık görensin.
Buna kim, nasıl dirensin.
Böyle yaratmış yaratan.
Bildiği vardır elbet.
İstediği vardır elbet.
İbretin en geçerlisi aşk.
Müsibetin en büyüğü aşk.
Düşmenin en acılısı aşk.
Ön yargı duvarına çarpanların dünyasındayız.
Ön yargı duvarı olanların dünyasındayız.
Kendini dev aynasında gören cüceler.
Ayrılığa boyun eğen niceler...
Yalnız geçen amansız geceler.
Kimse beni anlamıyor diyenler.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!