Son kurşunumu çoktan harcadım.
Son sitemimde bize gülmek yok mu demiştim.
Son adımlarımı atarken zoraki gülümsemiştim.
Son ayrılık ağlatamadı beni.
Son çığ feryadın üstüne düşmüştü.
Son nefesimi verirken gülümsemek isterdim.
Gözleri renksiz bir bebek geldi dünyaya.
O gördü çirkinliğini,iğrençliğini.
Biz göremedik renkli gözlerimizle,gözlüklerimizle.
Görmek istediğimiz yalanlar vardı karşımızda;
yular taktı başımıza,zehir kattı aşımıza.
İstemeyen ne görsün.
Bana bir eldiven verseydin; ellerim yanmazdı.
Kapıma onca ferya dayanmazdı.
Son geçen tren alıp götürürdü yarasız,beresiz.
Yemyeşil bir tarlaya son kez uzanırdım.
Hoş geldin demeyen çiçeklere inat...
Ötüşmeyen kuşlara inat...
Yaşamayı özledim direksiz, duvarsız...
Alın şu sahte direkleri, dayanaksız kalayım.
Yıkın bu sahte duvarları, korumasınlar.
Gizlenmek yaşamaksa; ortaya çıkmak ölüm...
Ortalardayım işte.
Özgürüm işte.
Basitler bas bas bağıran itler.
Arifler ar ederler.
Makamına kurulmuş bir beyinsiz düşün.
Duvarı duvara yaslamışlar.
İki duvar düşün şimdi.
Ne fayda olmuş duvarlardan.
beni hatırla diyemem sana
hatırlanmak siparişle olmuyor
bir iz düşecek önce
sonra silinmeyecek
değecek hatırladığına
dönüp bakacaksın maziye uzun uzun
güneş düşünce gözlerine
akar gider bir özlem kuytulara
dur demeye kalmaz
eteklerinde bir uğultu oluşur gönül dağlarının
bu çığ sevdanın çığıdır gözüm
hele bir kopmaya görsün
Kesme selamını konuş benimle.
Nice bir zamandır talihim yasta.
Yürek varsa sende sesini dinle.
Kimi adreslere erişmez posta.
İnsan olan bilir olmayan bilmez.
İnsan umut yüklü bir kervandır.
Yolunu haydutlar keser, engeller keser.
Oysa o kervan her şeye rağmendir.
Dağlar geçit vermez olmuş, dumanlı olmuş...
Bozkırlar imansız, ayrılık amansız olmuş...
Gözler dalıp dalıp gitmiş...
Yıldızları koparıp saçlarına taksam yetmez.
Denizler kurusa yüreğimde o da yetmez.
Kalpsizliğin bitmez
Sitemim de bitmez.
Bir dünya verdin ki; bedelli...
Ben deli sevdam deli.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!