Döktüğün saçları geri ver.
Beyazlarını al.
Çizgilerini de al.
Umutlarıma düşen yıldırım neydi öyle.
Gülüşlerime düşen kırağı...
Ben bu çelişkinin ne usatası olabildim ne çırağı.
Baş rollerde çile, figüran sevda.
Güya sen sevdasın ben de sevdalı.
Sebepsiz gereksiz kuduran sevda.
Güya sen sevdasın ben de sevdalı.
Kulakları sağır, duymayan sevda.
Yolu yarı ettim gelme dediler.
Yolu bitirmenin arkası varmış.
Bidiğin şeyleri bilme dediler.
Yoksa susturulma vakası varmış.
Güçlünün tanımı ne çok değişmiş.
Sen gülersin ben ağlarım, dünya senin dünyandır.
Ne bir haber ne bir selam eylemezsin vafasız.
Ben yanarım sen yakarsın işin yandır ha yandır.
Ne haldeyim, ölmüş müyüm bilemezsin vefasız.
Bir can koydum bin cefaya, canda canan bulunmaz.
Ben bu gecelerin yorgun yolcusu.
Ben bu gecelerin sürgün yolcusu.
Ben bu gecelerin vurgun yolcusu.
Vurmadın mı beni, vurulmadım mı.
Ben bu gecelerin serin yelleri.
Savaştım her zaman namussuz ile.
Kimsesiz biriyidim yalnız kaldım ben.
Yoldaş olam diye umutsuz ile.
Ona umut verdim yalnız kaldım ben.
Zaman geldi geçti, ağrım geçmedi.
Yaşamayı özledim,kendimde,
efkar basmış şehrin karanlık bir yerinde.
Martı falan hikaye...
Grevde ne varsa umuda dair.
Felek yine izinde.
Başım kör talihin dizinde.
Yaşamayı özledim, bedelsiz, nedensiz...
Sevmek denen bir şey varmış.
Özlemek denen bir şey...
Gülmek denen bir şey...
Ayaklarını kuma gömdüm sevdamın; başına dolu düşer.
Özlemim firar etmiş; silahsız, kuralsız.
Yaşamayı özledim yangınlar arasında.
Bulutlar içinde...
Kurşun yağmurlarında...
Özlemime gülme benim.
Başım eğilmesin diye hayat eğildi.
Bir pencere çıktı karşıma; o da hayat değildi.
Yaşamayı özledim bakışlarında;
ekmeksiz,susuz, cıgarasız, yuvasız.
Gülüşlerini özledim.
Gelişlerini özledim.
Gün mü geçer bu meret şehirde...
Sabah mı olur...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!