Mehmet Yücel Şiirleri - Şair Mehmet Yücel

Kader diyip geçme olan bitene.
Armutsuz bahçenin Ayı'sı olmaz.
Yürekler tutuşmuş tüten tütene.
Yara yürekteyse sayısı olmaz.

Kolumda kelepçe, ayağım çarık.

Birleşik devletlermiş...
Birleşik soyguncular, kan emiciler, yüzsüzler...
Onlar teknolojik görgüsüzler.
Sahte demokrasinin beşiği...
İçeriği belirsiz birikim.
Medeni olmak kim bunlar kim.

Onlar Avrupa dan dün geldiler.
Dün keşfettiler kıtayı...
Yerlileri yok ettiler.
Özgürlük dediler,dünyanın başını yediler.
Özgürlük dediler,insanlığın başını yediler.
İnsan hakları dediler insana hak vermediler.

Bir sepette eğer sağlam çoksa çürükleri ayıklarsınız; ama
çürük çoksa sağlamları ayıklarsınız. Sepette sağlamlar kalın-
ca onların çürümemesi için önlem alırsınız. Sepette çürükler
kalınca da çöpe atarsınız. Bu ülkede çürüme o kadar fazla ki
sağlamların çürümesine engel olmak nerdeyse imaknsız.
Sanki önüne gelen sağlam kalmak için değil çürümek için

Anlaşamıyoruz...
Ben dur diyorum, o gitmekle tehdit ediyor.
Ben gitmenin basitlik olduğunu söylerken, o burnun dikine gidiyor.
Sonra geri dönmek istiyor, bu kez gelme diyorum.
Pişman olduğunu söylüyor, kulak ardı ediyorum.
Dün candan öte sevdiğimizi haykırırken.

Sen bana can veremezsin.
Bırak beni canlanayım.
Kördür gözün göremzesin.
Bırak beni canlanayım.

Aklın ermez işlerime.

Ben senin direnişini sevdim; dünya denen gezegende.
Kimi zaman piyade,kimi zaman at üstünde.
Ne destanlar yazdın,ne mucizeler soktun tarihin gözüne.
Savaş meydanlarında kahramanlığını kim inkar edebilir.
Kim unutabilir Malazgirt'i Çanakkale'yi ve diğerlerini...
Hangi mantık yok sayabilir asillerin direnişini,

Tez bağlanan tez kopar. Görüşü ne kadar doğru, ne kadar tutarlı?
Birine zaman bakımından tez bağlanmak... Geçerli bir şey olsa dahi
geçersiz olmaya aday bir davranıştır; çünkü önemli özellikleri değil
de sizin önemsediğiniz özellikleri ou size bağlıyorsa tezi doğrularsı-
nız. Emek yoktur içinde, geçerli bilinç yoktur, muhtemelen ya boş-
lukta olduğunuz bir anda yada özendiğiniz içindir bu bağlanma. Sos-

Baktığınızı görebiliyor musnuz?
Ya duyduğunuzu anlayabiliyor musunuz?
Hayatın büyük bölümü bu iki soruda saklı.
Bakarsınız gördüğünüzü sanarsınız.
Oysa hiç bir şey göründüğü gibi değil.
Görmek istediğinizi görür, yanılınca sitemkar olursunuz.

Bana bir öykü anlat.
Orta Asya'dan olsun, Hun'lardan, Göktürk'lerden...
Ergenekon'dan, Ötüken'den...
İçinde Metehan olsun: bu şanlı orduyu kuran...
Emir Timur olsun: bütün savaşları kazanan...
Bozkırları anlat bana, Dünya'ya disiplini öğeretenleri...