YAĞMUR / Nurullah GENÇ - NAAT
Var eden' in, adıyla insanlığa inen Nur,
Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
Toprağı kirlerinden arındırır bir yağmur,
Kutlu bir zaferdir bu, ebabil dudağından,
Şiirin sofrasında paylaşılan diyarım
Yalnızlık ülkesinin çığlığında ben varım
Bir gece ansızın başladı yolculuğum
Kim bilir, hangi durak son bulacak soluğum?
Yâr!
Kaldırımlar, kollarımdan tutarken beni süzdüler
Alıp sessizce musallaya götürürken, öksüzdüler
...
Akşamları yüreğime sürükleyen, hüzün selimsin
Gecelerime ansızın dolan hıçkırığım
İlk bahara haber olan Sığırcık
Sana kucak açan dallar güzeldir
Gökyüzü neşede, gözleri açık
Bulutta görülen hallar güzeldir
Rüzgârın ıslığı karları deler
Gizemli bir sevdam var, gurbet kabından doldum
Yol bulmaya gün tutup izlerinde kaydoldum
Alevlenir ufuklarım, kaygılarım dağ gibi
Zaman içimde durgun, gelen eski çağ gibi
'Bu şiirimi; Kafkas dağlarında özgürlük mücadelesini veren kardeşlerimize ithaf ediyorum'
Ölüm akar, acı dolar dereler
Dağlar kucak açar koç yiğitlere!
Şafak bekler, nur taşıyan erenler
Saf bağlar melekler son şehitlere!
İçimdeki yaşam, deniz ötesi
Azgın sularımda iz bulamazsın
Renkleri ağlatır göklerim sesi
Dillleri bağlayan giz, bulamazsın
Sınırları tutmuş yedi başlı şer
Ben bir eczacıyım
Güven verir adım benim
Sıhhattir muradım benim
Halkımın uğrak kapısı
Hayat ve huzur, nedenim
Atını mahmuzlayan
Süvaridir emeğim
Olur yağmur, fırtına
Düşlerim sana gelir
Dolu dizgin bir sevda
Sevgili!
Seherin yağmur bakışlarında
Tabiatın esrarengiz nâğmelerini dinlerken
Yüreğimin yollarında
Bir arınma vaktinde konaklıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!