Bu mevsimde bu ne fırtına
Tarumar oldu dalım budağım.
Bir kor düştü kara bahtıma,
Koptu dalından en son yaprağım.
Ne bayramı, ne seyranı,
Ne kışları, ne baharı.
Omzumda dünya kahrı,
Bedenimde çekilmiyor.
Göz alışkın ağlamaya,
Sazım dertli, sözüm dertli,
Gönüldeki özüm dertli,
Bülbül senin adın çıkmış
Gönlüm senden daha dertli.
Göz üstünde kaşım dertli,
Bir dünya vardı yıllar öncesi,
Bir diyarında iki insan yaşardı.
Güller onlar için açar,
Bülbüller onlar için öterdi.
Onlar el ele göz gözeydiler,
Neyimiz eksik ki, bizim neyimiz,
Karadeniz, Marmara, inci gibi Eğe’miz.
Hele el ele verebilsek ikimiz,
Bu ülke sana da yeter, bana da yeter.
Can kurban kürdü ne, Çerkez ine, lazına,
Saydım senden ayrı geçen yılları bir bir,
Küllendi kalbimde otuz senelik kabir.
Şimdi de beyhude bir ömre ağlayanım,
Evvel yaşayandım, şimdi bir mezarlığım.
Eş dost yok, kayırma yok, torpil yok,
Hile hurda yok, yalan dolan yok.
bütün sermayen iki metre bez,
başka sermayen başkaca kazancın yok.
Bir yandan ezanı Muhammed iye,
Bir yanda okunan kur’anı kerim.
Ya ilahi affım, umudum sende,
Titredi bu sabah, gönül tellerim.
Allahü ekber, tüm alem eyledi tekbir,
Hayat bir romandı okuduk bitti,
Bir ümitti seneler geldi ve gitti.
Yollar uzak olsa da çektiğim çile gibi,
Sabredin elbet biter benim bittiğim gibi.
Hayat bir rüyaydı gördük uyandık,
İlahi beni bayrağımdan,
Bir karış toprağımdan.
Arımdan, onurumdan,
Ayırmayasın yarabbi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!