Hayal dünyasında gezinme gönül,
Gece yarısında güneş mi doğar,
Zemheride güle yer var mı gönül,
Bu mevsimde yağsa yağsa kar yağar.
Bom boş hayallere kapılma gönül.
Bezediler Elaziz’i,
Benzedi bir geline
Sefa geldin gakkoş’um,
Hoş geldin, süper liğe.
Yedisinden, yetmişine;
Bir Miraç'ı değil de, her Noelli kutlarız,
Ya ilahi af eyle, ne günahkâr kullarız.
Yakamızda kördüğüm olmuş bütün gafletler,
Sanki reva görülmüş, bize bütün afetler.
Duaların kabul olduğu anı,
Bilseydim ana karnında.
İlk önce anama yalvarırdım,
Beni doğurma.
Her mübarik kandilde,
Hem masumum hem de günahsız,
Bir günüm geçmedi bir günüm gamsız,
Hiç bir suç işlemedim, hiç bir vebal almadım.
Çünkü ben doğdum ama, bir tek gün yaşamadım.
Şu duvar saati bile seher vaktinde
Dalıvermiş ibadetine tık,tık,tık.
Sende uyan vakti saatinde
İbadetin vakti dar,zamanı kıt.
Ben her dertten aldım,
Hisse-i nasibimi.
Ben ki her acıya, her zaman,
Bir han yaptım kalbimi.
Bir kasırgadır, eser başımda,
Bu yazıyı yazmamam için inanın çok uğraştım; ama yüreğime söz geçiremedim. Her ne kadar ' Benim ilgi alanım değil, bu hukukçuların işidir.' dediysem de yüreğim bana' Kanayan benim, sen değilsin.' dedi. Ben de kanayan yüreğimin ıstırabına dayanamadım ve bu yazıyı yazmaya karar verdim. Oysa bu yazının bir hukukçu tarafından kaleme alınmasının daha sağlıklı olacağına da inanıyordum.
Her sabah kalktığımda ilk işim günlük gazeteleri okumak olur. Gazeteleri her elime aldığımda içimde bir burukluk hissederim. Acaba hangi haber veya hangi olay bu gün de günümü zehredecek diye korkuya kapılırım. Ve her defasında da korktuğum başıma gelir, üzülür kahrolurum.
30 Aralık 2005 tarihli gazeteleri okuduysanız endişemin kaynağını da görmüş olurdunuz.
Söz konusu gazetelerde Devlet adamlarımız tarafından TCK. nın 301 maddesinin değiştirileceği haberi beni şaşırtmaya kâfi geldi. Kendimi, vatan uğruna can veren şehitlerimizi, kolunu bacağını bu vatanın uğruna veren gazilerimi ve gelecek nesillerimizi uzun uzun düşündüm.
Önce şu 30l maddenin ne olduğuna bakalım. Bu maddenin l. fıkrasında aynen şöyle der,'TÜRKLÜĞÜ, CUMHURİYETİ VEYA TBMM' yi alenen aşağılayan kişi altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.' denilmekte, devamı olan 4.fıkrasında ise 'Üçüncü fıkrada Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.' denilmekle Türklüğü, Cumhuriyeti ve yüce TBMM' nin manevi şahsiyetini güvence altına aldığını bu maddeyle belirler.
İşte kaldırılması veya değiştirilmesi düşünülen 301.maddenin özü budur.
Benim bu yurdu, bu insanları, bu bayrağı, aşırı derecede sevmem bazı tepkilere neden oluyor. insanları insan olarak sevmeye alışınız deniliyor.SİZLERDEN RİCAM bana bu gibi serjenişte bulunmayın.BEN HER CANLIYI YARADANINDAN ÖTÜRÜ ÇOK SEVERİM.ÖMRÜMDE BİR YILANI DAHİ ÖLDÜRMEDİM.KIŞIN ACIMASIZ SOĞUNDA SIRTIMDAKİ PALTOYU PALTOSUZLARA VERECEK KADAR GÖNLÜMDE MERHAMET TAŞIRIM.BU HASSASİYETİMDEN ÖTÜRÜ OLABİLDİMSE ŞAİR OLDUM. AMA BENİM 20 YAŞINDAKİ FİDAN GİBİ VATAN EVLATLARIMI ACIMADAN KATLEDEN CANİLERİDE SEVEMEM. dini, dili kimliği ne olursa olsun her insanı severim. Ama bana, ama ülkeme ihanet edenleri asla ve asla sevemem. Ben insan olanı severim.Siz bunlara insan diyebiliyorsanız onlarıda sevmeye çalışayım. ŞİMDİ SİZLERE SORUYORUM ÜLKEMİN KANINI KURUTANLAR, BAYRAĞIMI YAKANLAR, NAMUS VE HÜRRİYETİMİZİN BEKÇİLİĞİ İÇİN NÖBET TUTAN ASKER VE POLİSİMİ ŞEHİT EDENLER, TÜRKÜ DIŞARIDA JURNALLİYENLER. TEK GAYESİ EGİTMEK OLAN EĞİTİM AMACIYLA GÖREV YAPAN GENCECİK ÖĞRETMENLİRİMİ ŞEHİT EDENLER, ATTIKLARI BOMBA İLE İKİ ÜÇ AYLIK BEBELERİ KATLEDENLER, İNSANMI DIR? Elbetteki değillerdir. Ben bunları nasıl seveyim ki?
MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ - ELAZIĞ
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu'na..
Ölüm Allah'ın emri, kifayeti farz
Lakin sen ölmedin ey Şair-i Niyaz.
Manas'tan beri hakk için yollardasın,
Vardın menziline şu anda Ağın'dasın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!