Ne zalim bir gece, bitmek bilmiyor,
Demin saat üçtü, şimdi gene üç.
Bütün dertlerimi unuttum bu gün,
Bir sen kaldın, seni de unutmak güç.*
……………….
Taşlamalar…
Kırk yılın hatırına, bir tepside geldi kahveler,
Hele bacı dedik, bak bu fala, nicedir haller.
Aldı eline fincanları bacı, evirip de çevirdi,
Ikıla kıkıla hele bakın, ne çamları devirdi.
Ben kendimi öldürdüm,
Kendimin katiliyim.
Kendi kendimi yargıladım,
Acımasızca,
Kendi kendime verdim,
Cezaların en büyüğünü.
Ne kaldıysa geçmişten kalan
Yel aldı zaman götürdü.
Karıştı zamanla dost ile düşman
Eller aldı, yel götürdü.
Damla damla düşersin her akşam yüreğime,
Kırk yıllık dostum mu oldunuz yaşlar.
Neden bırakmadınız bir gün peşimi,
Her sabah günlerim sizinle başlar.
Gün Dokuz,
Ay Dokuz,
Yıl, Dokuz
Dokuz Eylül,
Dokuz yüz Doksan Dokuz.
Biz yıllar yılı, çaldık çırptık yaşadık,
Bu yüzden ellere, el açtık, avuç açtık.
İstikbal için, yurt yaptık okul yaptık,
Bu yurdu sana, mezar yaptık çocuğum.
İhaleyle en kral, hırsızı seçtik,
Oynayın çocuklar oynayın,
İp atlayın, top oynayın.
Önünüzde diken dolu bir yol,
Düşün kalkın oynayın.
Bir zamanlar bende, sizin gibiydim,
Berika Küçük Hanımefendiye..
Gül deseni, gül deseni,
Aradım gülde seni.
Gözlerin gül bahçesi
Seyrettim gülde seni.
İçimde ne varsa, yar neler varsa,
Hep yarım yamalak, hep param parça…
Senden bana kalan, ne var ne yoksa
Bir buzlu cam gibi, yap param parça.
Bu sevda küllenmiş, kimseler yakmaz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!