İlkbahar müjde verdi dallara,
Sevindi dallar, çiçeğe durdu.
Sular buharlaştı, buzlar eridi,
Son deminde bu ömrüm, bahara erdi.
HASBİHÂL MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ
[email protected]
KINALI KUZULARIN KINASI
İnsanın doğup büyüdüğü, üzerinde yaşadığı, havasını teneffüs ettiği, binlerce şehidimin kanıyla renklenmiş al bayrağının altında serinlenmesi ve bu yere vatan demesi kadar mübarek bir duygu var mıdır acaba? İşte bu duyguları taşıyanlar Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Sakarya’da bizlere böyle mübarek bir vatan bırakmak için şahadet mertebesine erenler değil miydi?
On dördünde bir fidandım, elini kana bulayan,
Anadolu'da kan davası, bir yaradır kanayan.
Çözüm bulunmaz mı ki, bu orta çağ karasına,
kar etmiyordu, kanayan yarasına.
İki jandarma arasında, ellerim kelepçeli,
İkra diye emir buyurdu ya hakk,
Uy hakk'ın emrine bir mumda sen yak.
Kaldır da başını şu âleme bir bak,
Karanlıktan korkma, karanlığa ışık yak
Bu yüzden İKRA diye buyurdu ya hakk,
Şu şairlik akıl karı değil,
El alem yar kucağında.
Ben bir cümle peşindeyim,
Hele bulursam dörtlü bir mısra,
Ok gibi fırlıyorum.
Delimiyim ben neyim?
Niye gamlı gamlı düşünün gardaş,
Sen Türkoğlu Türk’sün, elem neyine?
Senin atan bu yurdu, kanıyla almadı mı?
Kazma kürekle destanlar yazmadı mı?
Türkçe konuş, Türkçe düşün, çünkü sen Türk'sün,
Yaş atmış beş ya, yolun sonuna gider
Nasıl çıktık bu yere? yol nerden iner.
Gayri bundan sonrası rampa aşağı,
Şimdi bir su misali, akarda gider.
Bir tek bastondur dayanağın dünyada,
Dertliler meclisinde, meclis an oldum,
Dertlerini birer birer, döktü yarenler.
Anlattım onlara, her derdin tarifini,
Gözyaşını damla damla, döktü yarenler.
Kadehlerden süzüldü, ince bir sızı,
Gayrı ahdim olsun, ben bundan böyle,
Felek asla senden Murat istemem.
İsterse ömrümde karakış olsun,
Kalıp kalıp buz olsam, bahar istemem.
Bir ömür boyunca yaktın sinemi,
Ben ölürsem yazık olur,
Sevdanda ölür benimle.
Ne kadar yıkarsanız yıkayın,
Çıkmaz ki bedenimde.
Ben ölürsem yazık olur,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!