Bir zamanlar bir derviş yaparken niyazını,
Edep, adap üzere kılarmış namazını…
Peygamberi düşünür, ona biat edermiş…
Kur’an, Sünnet emrine bakıp taat edermiş…
Muamma gibisin, çözülmüyorsun!
Hangi Millettensin, hangi nesepten?
Milletin derdine üzülmüyorsun
Kuyruk acısı mı, hangi sebepten?
Hangi millettensin, hangi nesepten?
Çalacak ne kaldı donumdan başka,
Sırıtın, kırıtın oynayın şimdi!
Bana ne verdiniz sonumdan başka,
Arıtın, eritin, kaynayın şimdi!
Sırıtın, kırıtın oynayın şimdi!
El açıp Mevla'ya etsen hasbi hal,
Derdi veren Allah derman da verir...
Dermanın isteyip etsen arzuhal,
İnşallah kuluna ferman da verir...
Derdi veren Allah derman da verir...
Âlimi tarifte mahirsin amma,
İlimle süslenen dilin de yoktur!
Kelamı latifte nehirsin amma,
Yalanla üslenen elin de yoktur!
Beraber yağdınız yağan yağmurda,
“Bozuk olunca maya;
Ne ar tanır ne de hayâ! ” Hz. Mevlana
Çakal kaftan giyse değişmez adı,
Görüntü fark etmez ekşiyse tadı!
Yüzyıl sonra olsa gerçek miadı,
Bin aydan hayırlı Ramazan Ayı,
İçine işlenmiş Leyle-i Kadir!
Mü’minin dilinde Hu ile Hay’ı
Gelişi özlenmiş Leyle-i Kadir!
Her anı kutsidir değer bin güne,
Selamı dil ile eksen faydasız,
Lisan-ı Hal ile anlatmadıkça…
Kelamı cümleye döksen faydasız,
Lisan-ı Hal ile anlatmadıkça…
Dinleyen olsa da sözün esiri,
Bu dünyada işin iş, varım diye övünme;
Unutma ki; her işte, sorulacak nisap var!
Başa dönerse gidiş yarım diye dövünme;
Unutma ki; her işte, yorulacak nisap var!
Mahkeme-î Kübra’da ince, ince hesap var!
Anlamından bihaber, ne düşünür, ne ayar;
Adı “Bayram” olsa da Kurban’ı tatil sayar!
Vahşet sayar kimisi, bilmez Hakk’ın emrini,
Kurban eder hevaya, Hak’tan gelen ömrünü!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!