Yıldızların kaydığı bulutsuz gecelerde,
…………………………aşkı yaşamak gerek
Çılgınca öpüşüp, koklaşıp ruhu arındırmak gerek
Rüyaları uyanıkken görmek için,
………………………….. tatlı yüzlü yar gerek
Sol yandan yemek için hançeri,
Kuvvetsiz kalır insan yoklukta,
Ecelin elinde basit bir oyuncak hatta
Kanatlarına nal takılı güvercinler
Konar cam kenarlarıma
Uçmaz, uçamaz
Uzun bir yolda giden
..................... hissiyatsız yolcu.
Vaktinde dökülmeyen gözyaşlarınla
............................. gelen yolcu
Son sefer değildir, nicelere kapı açık
................................... yolcu!
Artık sormuyorum, düşünmüyorum
Yarın olsun da demiyorum,
Yakışık alır mı almaz mı diye de,
Her şeye kafa takmıyorum
Anlayacağın usul usul gidişe,
Dönemeyeceğim yerlere
Şimdi koca bir dünya beni,
Usul usul yutuyor.
Değmeyin,
değmesin kimse
Rüzgarımı ben üretip
Yoluma ben giderim
Yollar da yorulur
Üstünde
Kaç yolcunun sonsuz umutları var.
Kolay mı?
Bekleyenlere
Solmadan o umutları taşımak var.
"Yollar elbet bir yere varır"
varışa kenetlenen ruhlar
yola aldırmaz menzile varır
niyete göre kâh kötü kâh iyi
seni varışına götürür yollar
Yolu bilmek gerekmez
Gün batmadan yanında olayım
Sokağına yıldızlar düşmeden
Gözlerin rüyaları kovalamadan
Ve ardından
Yorgundur artık
Adımladığım sokaklar
Güneşe hasret pencereler
Kaldırımlar
Kapı eşikleri
Yorgundur artık
saat meydanda
............ben kalbinde
saat,meydanın nabzını;
ben, yüreğinin atışını
tutmaktayız
............zamanın içinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!