unut!
bir beni unut
kara günleri yaşattıgım için
yüzünü ak edemediğim,
bahtını yok ettiğim için
unut!
gelip de kimseyi bulamamak ne kötü
herkesin bir bir taşınıp gittiği hayalet bir yer sanki
eskinin şen çocuk kahkahaları,
mahalle arası maçları,
limon sürülmüş saçlarıyla genç delikanlıları
yok, hiçbiri yok bunları hatırlarken
Unuttuk, uzun da sürmedi
Acılı sözlerle boyadık
İçimizdeki karanlığı
Dün, çoktan dünde kaldı
Bugün her şey doğaldı
Sonra sarı sarı papatyalar da kurur
Gözyaşları da
Tuz ve nem kokan tenimiz
Şiirdeki mürekkebimiz
Kitabımız
Ve biz
kendime kuytu bir sığınak arar gibi
bindiğim bu metruk köhne yapının
mağara kovuğundayım.
İlk insanım.
Biletimin beni götüreceği vapurda
şubat soğuğunda
sıcacık bir kucakta doğmuşum.
Usul usul büyüdün derdi anam.
Bense zamana kızgınım
yaşayamadıklarıma özlemim yok
ancak kalanlardan da mutlu olamadım.
Biter mi yürek hikâyem benim
Biz hep aynı gökyüzünün altında nefes aldıkça
Her gece üstüne çektiğin yorganın altında
Daldığın rüyalar son bulur mu mutlulukla
Terler alnın, burkulur ruhun ahımı aldıkça
Uyu Ey Sevgili!
Uyu ey sevgili!
Bir sabah,
yine bensiz
kırlangıç türküleri söylenir uzak diyarlarda
mevsim hep yaz mavi göğün altında
kurulur en güzel şenlikler şehir şehir
mutluluk sonsuz bir haz mavi göğün altında
ve biz o diyarların sonsuz rüyasında
seherdi vakit ve serçeler:
......................................gün doğar
insanın içinde yediverenler:
......................................umut yaşar
nedir deme bu haller:
......................................yarınlar var
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!