Ayaklarımın ucuna dek serilen denizlerin
Şarkılarını kindar dalgalar söyler açıklarda
Ufka kadar uzanır ellerim, dillerim, çilelerim
Bulutlar şahit, martılar kıskanç semada
Ayaklarım ucu ucuna sıralanır evinin
Her şeyin bir zamanları varmış
Hayat masal gibi başlarmış
Cilalı günlerin en hızlı anlarıymış
Vakit hiç bitmeyen hazineymiş
Masal bu ya şah iken kişi
Siz hiç turuncu bir ceketle
Sevdiğinizin cenazesine katıldınız mı?
Masmavi bir sonbahar tuvali gördünüz mü
Avucnuzda sevgilinin bir tutam saçıyla
Kırlangıç türküleri söylenir uzak diyarlarda
Mevsim hep yaz mavi göğün altında
Kurulur en güzel şenlikler şehir şehir
Mutluluk sonsuz bir haz mavi göğün altında
Ve biz o diyarların sonsuz rüyasında
Çırpınır dururuz başka başka kucaklarda
kusursuz bir yalnızlık için
gecenin en kuytu saatinde
yakın bir bir hatıraları
ve de üstüne sigara
ölmüş aşkların ruhuna
düşündükçe öteleri
geride, bir adım ötede
kalmış sevdalara yanarım
düşlediklerim dilimden
kırık imgelere döner
Sen her gün uğurlarken pencerenden güneşi
Ben, yıldızları topluyordum geceni süslemek için
Ve hiçbir zaman uzakta değildi onlar, bilseydin
Uzanırdın her birine, avuçlarında parlarlardı geceleri
Sen pencerenden uğurlarken güneşi her gün
Rüya denizinin kırk katlı gemisindeyim
Her gece bir sevdaya sefer etmekteyim
Dalgalarla yıldızları bir görmekteyim
Başımı çevirsem göğe dalgalanırım
Denizden yıldızları toplamaktayım
Hepsi bir rüyaydı
Karanlığın içinde yıldız yıldız
Gündüzler kısa
Ayrılık en uzun saatlerdi
Zaman bir zehir
Satır Arası
Satır aralarında
altı kırmızı çizili cümle gibiyim
Başım, sonum önemsiz
Orada sadece sana mühim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!