Saçının rengine bakarak hayal kurardım.
Gözlerinde kaybolurdu bütün benliğim.
Seni görünce heveslenirdim yaşamak için,
Seni sevmenin doruğuydu bu.
Doruklara sevdalandım..
Seninle Aynı yoldan yürümek
Sıçrayabilseydim gönül eşiğinden,
Bir meyve düşecekti,Silkelediğimiz ağaçtan
Bir beşik sallanacaktı
Derme çatma bir damdan.
Kar taneleri gibi beyaza bürünmeliydin,
Göç eyledin gönlümden
Kervan, kervan.
Bir ben, bir kalem
Sevdan ile kaldık baş başa.
Ne iş gördü elim, ayağım
Ne yaş gördü gözüm
Bu hayatta neyden korkup kaçtıysam,
sığındığım limanda yeşeriyor sanki!
Bu yeşerme tabiatı güzelleştirmiyor,
Bilakis nefessiz bırakıyor.
Emrini aldığım kumandan
Gitme vakti geldimi ki bu limandan!
Belki son çırpınışlarıdır kanatlarımın
Belki gözlerimin son bakışları
Belki gözyaşlarımın son damlaları
Belki ismini son duyuşumdur
Belki son Sabah uyanışım
Belki sonbaharımdır...
O kapılarda samimiyeti,
O kapılarda hizmeti,
O kapılarda bir bardak çayı özledik.
Dünya meşgalesinden sıyrılıp,
Bir baksan yeşil. Bir baksan Sarı
Kızartmaz yüzünü arsız damarı
Sadece kırmızı renge yabancı
Karga gibi öyle gözler darı
Ülkemin dalkavukları.
Devleşir hatıralar bugün zihnimde
Bayrakta yel oldunuz vakti seherde
İhanete gebe dolunaysız geceler
Köşeleri tutmuş vampir dişli ceteler.
Sarmış her yanı Moskof'un, itleri
Bir annenin ninnisi gibi düşer toprağa sesimiz,
Bir babanın helal lokması gibi yoğrulur alın terimiz.
Bu toprak, yalnız taş ve toz değildir;
Kimi zaman gurbetten dönen bir evladın gözyaşı,
Yağmur yağmasa tatlanırmı tabiat
Toprak verirmi taze başakları
Ağaçlar yeşil,yeşil bakarmı gökyüzüne
Yağmur yağmasa temizlenirmi vicdanlar
Kuytu köşelerde açan çiçekler gün yüzüne çıkarmı?
Yağmur yağmasa.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!