Kaç kıtada atının ayak izi,
Kınındaki kılıçta düşmanın kanı,
Heybende mukaddes bir anı.
Sen TÜRK olduğunu ne zaman unuttun!
Kartallar gibi yüksekten uçardın,
Adil bir sevda çektirmedin bana,
Başucumda hep hayalin vardı.
Tan ağardığında hasretin,
Ağaran saçlarımda hissen vardı.
Hüküm veremedi sevdama,
Sevdan yontarken sokağımdaki kaldırımları
Bir kurşun sıyırır kalbimi karanlıkta
Yine kör nişancıydı kara gözlerin
Beni süründürmeye mahkum eden
Bir sokak kaldırımı kadar bilmedin kıymetimi
Yıkma gönül sarayını mazlumun
Altında kimler ezilir bilemezsin.
İçin,için ağlarda ,
Gözyaşında kimler boğulur bilemezsin.
Alma sakın ahını mazlumun,
Hangi dağları yıkar bilemezsin.
Bir bakmışsın akşam olmuş,
Yakamozlar sarmış mazlumun yarasını.
İnce ince elekten geçiyor vicdanlar;
Kimi suskun, kimi üzgün,
Kimisinin umurunda bile değil mazlum.
Açlık mı? O da ne ki!
Harabe görme,makamı nebidir bu
kurtarmaz deme, temsili nebidir bu
Huzura, Hakka varmağa tariktir bu
İlim ehli, kamiller yurduna varmazmı
Mürit olsam divanında yüzüm yunsam
Bizim kalbinize ne oldu?
Ne edep kalmış ne haya.
Bizim kalbimize ne oldu?
Ne merhamet kalmış ne iman.
Biz kalbimizde imanı öldürdük.
Bak ne hale koydun beni
Harpten çıkmış küheylan gibi
Künde yemiş pehlivan gibi
Bak ne hale koydun beni.
Bak ne hale koydun beni
Ey karanlık çağ!
Daha ne kadar kararacaksın?
Esfel'in kıyısında ki nesil
Daha ne kadar azacaksın?
Neylerim can özümde yok isen.
Küle dönmüş köz'üm de yok isen.
İki gözümün akın da yok isen.
Ömrü zarar etmiş Kula dönerim.
Neylerim hanemde yok isen.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!