Doğumsuz toprakların, nadasa bırakılan çiçeklerin filizlerine gidiyorum.Yanlızlık adım...
Biliyorum eksilmeler getirecek gitmelerim.Erguvan renkli acılara bürünecek, bende sen kanamalarım.Dağ kokularını, bir gerilla edasıyla sararken sigarama, düşecek adın gökkubeme.
Ağlayacağım, ağlayacağım, susacacağım...
Henüz yeşermemiş olacak gelincikler kanımızla suladığımız. Biliyorum adın sığmayacak ömrümün bozkırlarına. Biliyorum bu yüzden eksildiğimi, eksindiğimi...
Masal gitti...
Aşkın yüzü açıldı.
Züleyha’nın gözlerini gördüm
Gözlerinde.
Ve putların yıkılışını
Ve ibrahim’in baltasını
gün gecer
zaman olur ellrimizden
uçan...
mor renkli dağlarımdır sevdiğim
lacivert sabahlara kuşandığım sevda...
şimdi unutulmuşları oynuyor hayallerim
dehşat ve sevdam
kurşuni renkte geceler
hey dağlar dumanınız nereden
tur dağındanmı? toprağımdanmı?
karınız nereden
ve yollar nereye cıkarsınız?
Sorma! ! !
Yüreğim kıyamet günlerinde
Düşerse arafa
Güller Filistin kokar
Yanaklarımda...
Bir gecenin tavafındayım sevgili.
Kimse üstüne alınmasın diye
Doluyorum ihanet yaftalarını
Boynuma.
Urganlar beni asmayı bırakalı beri
Ben,
Şiirim ve yüzüm
bir ihtilali
getiren başka
ne olabilirdi
ne olabilirdi
söyle ay ışından
türettiğim
aydınlık yüzlü sevgilim..
yanlızlığımla bir ihtilali körükleyen
sevda düşmanı olabilirmiyim
yüreğimizin sokaklarında
Zemheri bir gece
Kınından çıkan kılıçlar
İntihari bir yürüyüş
Köroğlunca yiğitlik
Mavinin türküsü
Ve üstadın SAKARYA'sı
şafak vakitlerini
nice demir yığınının
üzerinden geçip
kan rengi acılarımdan kurtulup
apaydınlık bir gün doğdu ellerime...
polisten,bekçilerden,beylerden,paşalardan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!