fırtınalar kopuyor benliğimde
uçurumlarını görüyorum memleket rüyalarında
dinmiyor sesler
dinmiyor feryatlar
anlamsız kelimeler geziniyor cümlelerimde
boşluğundayım bir sevdanın
Ufalanırken gökler yürğimde,senli günlerin çoşkusu durgunlaşıyor içimde.yokluğundan olsa gerek bu durgunluk.Gelmeyişinden olsa gerek...
Griliniğini bıraktın ellerime.sen giderken renklerimi aldın.maviyi,sarıyı,kırmızıyı,yeşili.şehrin gürültüsünü bırakıp sensiz suskunluklara terkettin.gittin işte...
bu yüzden olsa gerek durgunluklarım,anlamsızlıklarım,renksizliğim...
Fotoğraf albümünü açıyorum akşamları.belki eski renklerimden giyinirim diye.belki yaralarımı sararım belki kanayan yanlarımı....
Hatıralarımda kalan tek renk giydiğin(giderken) kırmızı palton.anlıyorum kışmış...palto giydiğine göre.Ne güzel yakışıyordu renkler sana...giysiler içinde sen olunca...
Akşamları beklerdim seni.Penceremin önünden gecersin diye.Şaşırırdım! insanlar neden siyah ve beyaz giyinmiş diye...
1)
Şimdi bana bir yol gerekli,
Gidilmesi gereken...
Uzayan raylar içerisinde
Yitiğim...
Kaybolan yıllar ardı
Kesildi sesim,
Ardınca soluğum...
Sus geldi bana zaman,
Dorukların sevdası çökünce...
Sustum.
Avaz avaz yıkılırken
Sesim.
Düşüyordu istanbul
Hayalsi Bir gerçeklikle.
Ellerimde İbrahimi bir balta
1=)
yanlızlık...
sığıntı bir düş.
damağımda, tadını kaybettiğim bir sevda.
vurulda ya mostar ondan bu perişanlığım.
ayrılıktan değil bedbahtlığım.
Katar Katar gelirken ağrılar
Bir zaman keser
Sancılarımı...
Ağıdın en acıklı nakaratın da
Hayat susar.
Doruğunda dalgalanırken,
arka mahallenin çocuğuyum
ben
sıra bekleyenlerin
kuyrukların
yağmurun,çamurun
inşaat önlerinde
işte geldim
gözyaşları elimde eylülün
işte geldim
ac kapını
yerim gögüm yok benim
Hüzün, gökyüzünden toprağa kavuşma özlemiyle koşan su zerrecikleriyle gelen, ılık bir eylül aksamında kapıma dayanan bir eylül yağmuru...
Düşüncelerim hüznüm kederim yaşantım ve ben... benliğim... sürekli hareket halinde, sahile kavuşmaya çalışan fakat her tutunuşta kopup geri dönen deniz dalgası gibi...
Sahil... az da olsa dalganın yalnızlığını gideren, ama hiç bir zaman kavuşamayan dalga, ömrü hep gelgitleri beklemek...
Üşüyorum dışarıda yağmur sesi kalbimin kapakları üzerinde dans ediyor sanki içimdeki hüzne inat şen kahkahalar atıyor. Oysa ben karanlık zihnimin içinde kayboldum, bir ışık, bir umut kapıma bir eylül yağmuru ile gelen...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!