Mehmet Artem Aykut Şiirleri - Şair Mehme ...

Mehmet Artem Aykut

Çok özlüyorum, elimde hüzünlerim...
Çığlıklar atıyorum, hiçkimse duymuyor
Ben de duymuyorum sayın hoş çakal,
Ama duyduğum zamanlar da olmuyor değil
Uzaklardan biryerlerden geliyor sanki üzerime vuran fırtına
Derken ağır ağır ölüyorum

Devamını Oku
Mehmet Artem Aykut

Kalbimi size kaptırdığıma göre, şimdi "siz" benim sırdaşım oldunuz. Siz ne derseniz deyin, ben bu gözlerden vazgeçmeyeceğim ve şuracıkta oturup birşeyler içeceğiz. Derken artık siz "sen" olacaksınız. Sen-ben olacağız. Sonrasını sonra konuşuruz.

Devamını Oku
Mehmet Artem Aykut

Korktum, korkmadım değil
Ama yine de şiir yazdım.

Sustum, susmadım değil
Ama yine de ağladım.

Devamını Oku
Mehmet Artem Aykut

Today it's a new morning
I got up thinking of you
Beautiful things that we have done together

You are everything for me
Your place is beside me

Devamını Oku
Mehmet Artem Aykut

Yüreğim pıhtı,
Aslında hiç inatçı değilim
Çok güldüm, çok ağladım
Hiçbir konuda ısrar etmedim
Yeltenir çoğu bağnaz kişi,
Benim olan benimdir der,

Devamını Oku
Mehmet Artem Aykut

'İpek mendil dane dane' türküsünü, ebediyetteki babamı andırdığı için, sıkça, onun sevdiği birşeyleri bilhassa sevebilmek adına dinlerim. 18 yıl geçmesine rağmen, ona dair hatırlayabildiğim tüm anılar beni sarhoş eder. Alaturka insanı uyuşturur diyorlar... Hangi ruh sarhoş bir uyuşmaya karşı durabilir ki?

Devamını Oku
Mehmet Artem Aykut

Koftiden denizinin afilli şekli
Sorsan, iyi niyetinden ötürü hep haklı
Sidikli İstadbul, manyak karı!
Dokunacaksan kızanıma, avradıma
Naşla burdan be ya!
Anamızdan emdiğimiz sütse derdin

Devamını Oku
Mehmet Artem Aykut

Belgesel Efendi Türbesi'nde
Akşam oluyor
Yıldırımların gölgesi
İnsanların üzerine bugün Japonca düşüyor.

Yorganlar ve türlü anneler kaçışırlar

Devamını Oku
Mehmet Artem Aykut

Algida kutusundaki sarmanla
Komşunun facesinde eklisin
Bilal'e anlatır gibi anlattığımı anlamayı
İtibarlı olmak sayıyorsun,
Ne tür bir yakıtla çalışıyorsun?

Devamını Oku
Mehmet Artem Aykut

Hiçbir zaman dönüşü olmayan tutkusuyla
Habersizce gelmiş uzak kentlerin sönük farları
Nakış gibi işlenmiş büsbütün masmavi duvarları
Uçsuz bucaksız, evli-bekar en girintili koyları

Kızkulesi'ne iki bedenli dört bacak sahibi

Devamını Oku