Başparmakla yazılır bu şiir ancak,
Onca parmaktan arda kalan.
Titrese bile yılın günlerinden büsbütün
Tanrı'nın en sevdiği adam olunur.
Hücum zamanı gelmiştir isyan duygusuna;
Ne zaman küsülürse gün gelir de
Taş gibi,
Sert bir şey
Taş gibi sert, yaralar
Yaralayıcı şeyler taşlar.
Gözü mavi gibi,
Tanrım, darılmazsanız eğer
Bir şey demeliyim size;
Bence sabunu siz yaratmalı,
Bizi de bununla sınamalıydınız.
Yine yıkanınca temizlenir,
Üstüne basınca kayıp düşerdik
Kızıyorum,
Susuyorum,
Bir karmaşaya boğuyorum
Ağlıyorum, gülüyorum
Bir karmaşaya boğuyorum.
İçimde bir dal var, yeşil.
Oysa çürük çarık çalı gibiydi
Sakıncalı bir bahar gibi,
Meğer yanılmış mevsimi.
Kışın ayazında karanlık gelmişmiş,
Ne güzel, ne güzel
Gözlerinde buluşmak
Yine bir gece vakti.
Koyu kahkahalar atmak
Geceye,
Aşkı bilirim ben
Deli gibi sevgili kapısında
Sabaha dek haykıra haykıra
Acı çekersin de yine de
Bağırırsın geceden sabaha
Üzülerek söylemeliyim ki bu,
Kavuşamamaklı sevdalardan değil.
Zahmet edip de üzülmeyiniz.
Üzülerek söylemeliyim ki bu,
Kavuşamamaklı sevdalardan değil.
Gel kurbanın olam
Ne olursan ol, gel.
Yeter ki sen gel.
Doğrularınla, yalanlarınla
Yanlışların, hataların, korkularınla
İki bilinmeyenli bir denklemin
İlk bilinmeyeniyim
Onca bilinene rağmen
Bilinememişim
Kopan kıyametlerin peşimsıra
Her ne hikmetse
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!