Dudak tiryakisiyiz sanırdık
Bırak ciğerleri, iliklere işlemişsin
Bize gün geçtikçe dertmişsin.
Adına, Mûsâ'nın Âsâsı da
Elinin beyaz olması da
Kuran'da 8 yer de cabası.
Bazı insanlar vardır, küçük şehirlere büyük gelir
Onlar abacı, kebeci, sen neci?
Köyümüz "büyük şehir" olarak anılmak istense de
Duvarların yüksekliği buna müsaade etmez,
Şuradaki adam uçkuruna sağlam.
Bazı insanlara da büyük şehir küçük gelir,
Koşmam lazım, kaçmam,
Çabucak uzaklaşmam
Hatta mümkünse arkama dönüp bakmamam
Ama öyle bir sızlıyor ki yüreğim,
Öyle bir sızlıyor ki
Sanki bununla yarışacak hiç bir sızı olmadı daha önce
Şarkılar gibi konuşurum
-maziden tüm anıları sildiğimden-
Ben yine, çünkü, Herr Seber!
Sır kolleksiyoncusu,
Üvercinka yöresinden Herr Seber!
Ağzı süt kokulu çocuk
Gül cemalini özledim
Cem ettim, semahlar çektim
Bu gece sana özendim
Adın helalleşme, tövbe
Ceviz vücuda faydalı derler,
Öyleyse sen bir kadınsın.
Ben ceviz yediydim de beynim calıştı,
Gurbetiz diye oldu bu, iki kişiyiz;
Bugünkü günah Alman hesabı,
Yine Ankara demeden edemeyeceğim.
Kar yağsa, beyaz.
Başımızda komikötesi berelerimizle
Karın nefis kokusunu çeke çeke içimize,
Birbirimize sokula sokula
Sokaklarda yürüyüp
Menengiç'ten kahve kokusunda
Bu büyük hasretin
Aslında sıradan bir başlangıcı olsa da
Yaşamak istiyorum
Daha cok özleyebilmek için;
Ellerine bulaşmış kara incirin sütü,
At üstünde yaşamayı karakterleştirmiş,
Bir mevsim hep eksikti; kış...
Yani o kadar yetersizdi ki
Sınıra en yakindan ben korkuyordum.
Solmak üzere açmıştı Suriyeli çiçek
Ellerin vücuduma ah bi değseydi
Ölümsüzlüğüm ilan ederdim.
Üzülerek söylemeliyim ki bu,
Kavuşamamaklı sevdalardan değil.
Zahmet edip de üzülmeyiniz.
Hatta vardır, yapılacak daha iyi işleriniz...
Lakin çok da dert etmeyiniz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!