Seni sevmekten,
Seni özlemekten,
Sesini duymaktan,
Hasretini çekmekten yoruldum.
Ne yaz'ını sevdim buranın, ne de kışını.
Bir de ilkbaharı vardı,
Yaşadım;
Bütün ihtişamını
Ve rengarenk güzelliklerini.
Bir de Nazê'im vardı,
Masum yüzü,
Meraklı gözleri,
Anlatamadığı sözleri.
O eski zamanlar da,
Ne üzülen vardı nede ezilen.
Herkes herkesle paylaşırdı varlıklarını,
Bazen bir kase şeker, bazen bir bardak demdi.
Yardımlaşmaydı tek dertleri...
Şu bir gerçek ki;
Ölüm kalleştir.
Nerede,
Nasıl vuracağını hiç belli etmez.
Ölümlere ölüm katar zalimler;
Mazlumun toprağında...
Sahipsiz halkın, devletsizlik batağında...
Ölümlerden ölüm beğenin diye;
Bitmez çilemiz,
Derdimiz,
Hangi yöne baksam;
Görünen,
Güzellikten öte herşey...
Ne uymak mümkün,
Ne de uyumak.
Bugün öylesineyim...
Yorgun,
Dargın,
Huzursuz
Ve mutsuz.
Korkunun en dibindeyim,
Ne çok özlemin varmış bende;
Biriken...
Uzağından;
Daha çok uzağına giden
Hangi dağın yamacıdır bilinmez;
Tek huzur bulduğum yer.
Ölümlü dünyanın sonu gelmez;
Kötülüklere inat, nefes aldığım yer.
Pasur'un bilmem kaçıncı güzelliklerinden;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!