Mehme Arslan Şiirleri - Şair Mehme Arslan

plajın en güzel kızını
erkeklerin öbek öbek olduğu yerde arayacaksın
martıları denizin ve simidin olduğu yerde
bi kedi arıyorsan eğer bakacağın yerler
ya kasap önü olmalı
yahut bekar bi adamı evi

bi bitkinin
-ki erguvanı ele alalım örneğin-
gündüz vakti havanın içinden
sadece karbondioksiti soluması gibi
sadece hüznü solumalarım bitti
yalnızca aşkı soluyorum artık

sabahları dudaklarından uyanıyorum hayata
geceleri gözlerinde söndürdüğüm feneri
orada öylece bırakıp
gün içinde ince belli bardaktaki
demli bi çay olarak çıkıyorsun karşıma
-ki tek şekerli ve soğutmadan içeceksin-

senden ve kendimden başka
kimseye bölünmem ben
bi de ölüme
istemeden

önceden bi havluyu sırtımıza
atmaya bağlıydı uçmaklığımız
televizyonun tek kanal olduğu zamanlarda
süpermen’i izledikten sonra
ikinci katlardan
çok uçtuk

liseli güzel kızların eteklerinin ucu
diz kapaklarına ne kadar yakınsa
o kadar yakınım sana
ve uzağım 'resim sevinci' saçlarımın
uzunluğu kadar avuçlarına

çarptığımı sanıp
aslında beni çarpan
yankesiciden özür dilediğim gibi
senden de özür dilemiş miydim
bırakıp gittiğinde beni

Sabahları erken kalkmak için
Bahaneler arıyorum sürekli
Gazete almam lazım
Bugün son günü
Gazeteden kuponu kesip
Yetkiliye teslim etmeli

iki arkadaş sana baksak
hiç bizimle ilgilenmiyorsun
birimiz bakıp diğerimiz bakmasa
bakmayandan yana ilgini belli ediyorsun
ikimiz birden bakmasak
eften püften bahanelerle yanımıza sokuluyorsun

suçum büyük
bağışlayacak kadar ulu bi tanrı
yaratılmadı haşa huzurda
tenindeki kışı soyun
yanımda taşıdığım ılık ilkyazı
armağan edeyim sana