seninle konuşmak
hiç adeti olmadığı halde
soğuk yüzünü göstermiş
bi nisan akşamında
tıpkı bi ilkyaz sabahı
ıhlamur kokuları altında
istanbul'un yollarında yürünmez
trafik keşmekeşken
en güzel laleyi seçiyormuş herifcioğlu
ister misin yarışma tamamlanınca
en güzel laleyle beraber
astırsın 'bilbord'lara boy boy resmini
I
küçük izciler geçiyor tramvayın önünden
üç parmakları havada bana selam çakıyor
ağızlarında gençlik marşıyla
nasıl bi üçgen bu
ben anlamadım
iç acılarının toplamı
dışındakilerden büyük
dik kenarlar birbirine küs
hipotenüs ikisine de meyilli
'bir renk değildir mavi, huydur bende'
__________________edip cansever
renklerden bi kızılı bilirim
-ki saçlarının rengidir-
dikkenarın hipotenüse oranının
onun için çok önemli olduğu
yıllarda tanıdım onu
benim için kalçanın bele
olan oranının önemsizleştiği yıllardı
aşk öldü
nasıl bilirdiniz diye sorulan
grubun içindeyim
küfürler gırla
ben
uykuda yakaladı beni şiir
pencerenin önünde durup da
bakma hakkını mavilikten değil
objektiften yana kullanan
kadına inat
apansız
ömrünü tamamlayıp dalından
kopma sürecinde
bi yaprakla aynı kaderi paylaşıyorum
her hazan tekrarlanan döngüde
aslında
onun ki doğal bi ölüm de
çoğu zaman ismini
yanlış telaffuz etsek de
çok anacağız bu günlerde
ne olur kızma bize
12/10/2005
eflatuntatlisu et hotmail.com
Şiirlerinde çoğu zaman acı bir mizah sezinlediğim,okduuğunuz 5-10 şiirinden sonra tarzını kavramaya başladığınız bir şair abimiz.