ne güzel
bi ek yetecek seni içselleştirmeme
martılar albatros olacak sonra
karıncalar ağustos böceği
tüm mesvimler kiraz mevsimi
kadın: _ben mor rengi gözümde istemedim
iki göz evim olsun istedim
mor panjurlu belki
-penceresinde mor menekşeler yetiştireceğim-
ve hatta küçük bi bahçesi olsun istedim
akşamsefaları, hanımelleri olan
ihanet
ki uslanmaz
yavrularının dokuzunu doğurmadan
onuna gebe kalan
fırkıtma bi köpek gibi
ne akrep
yitirdiğim sadece bedenin
ruhun hala benimle
geceleri sımsıkı sarılıp uyuyoruz yine
sen erkenden
ben seni seyredip
küfür bile yakışırdı öpülesi ağzına
ana, avrat, aleni
sırf duyabilmek için bu küfürleri
yapmazdım bana verdiği bazı görevleri
ama buna rağmen öpüşleri
kısa, ürkek ve fransızlar'dan bi haberdi
denize kaçıp kaçmadıklarını
çocuklarını yalayarak test eden
anne gibidir aşk
kendince yöntemleri olan
mahalle düğünlerinde
ışığın kaynağından parçacık olarak gelmesi
kedi kadar fareyi de ilgilendirir
ve hatta dolaptaki peyniri
güneşimsin
senin bana gelişinin şekli
etkiler mi sözgelimi
üstüne destanlar uydurduğum
bi dağ ismi gibi dudakların
yüzün gözün
hüphüzün
ellerin,
profilinden dünyaya bakmak
evreni yüzünde tanımlamak
ne güzel
ne güzel yüzünde gök cisimlerinin
ve dahi yer cisimlerinin birleşmesi
yokluğunda
üzümü kardeşimiz bildik
anason'la olan kafiyesinden mi bilmem
ençok alanson'u dinledik
senin dulluğun benim kulluğumdu
eflatuntatlisu et hotmail.com
Şiirlerinde çoğu zaman acı bir mizah sezinlediğim,okduuğunuz 5-10 şiirinden sonra tarzını kavramaya başladığınız bir şair abimiz.